ve böyle hep kargıyla delinmedir bu
üşüşen arılar gözün üstüne
üşengenlik
ve böyle hep çıplak böğürdür
ve böyle hep diri diri gömülendir bu
ve böyle hep yıkılmış tapınak
ırmağa karşı savaşan kirpik gibi güçsüz kol
ve böyle hep geri dönen gece
boş ve gözetleyen uzay
ve böyle hep eskimiş kolan
ve böyle hep diri diri gömülmüş kişi
ve böyle hep çöken balkon
anımsayan yüreğin dibindeki çimdiklenmiş sinir
beyni kırbaçlayan baobab-kuş
varlığın ortasına atıldığı sel
ve böyle hep fırtınada karşılaşma bu
ve böyle hep kıyısıdır ay tutulmasının
ve böyle hep gözenekler korkuluğunun gerisi
ve çekilen, geri çekilen ufuk…