İnsan kendini pek ödeyemiyor
Sen dur bende var*
Beni anlasa anlasa Istanbul anlar
seni uzun sevdiğim için bak ağustos ayındayız
sen sevdiğin için günlerden cumartesi bak, cuma değil
çarşı uzunu çift kapılı canlı sinema caddeler
gidip geleceğim gidip geleceğim ben pazar olacak
herkes herkesi anlamaz Istanbul herkesi anlar
ben buraya Üsküdar’dan geldim, orda herkes Üsküdarlama
orda balıkların denize, evlerin camilere bakması üpÜsküdar
Eloğlu’nun denizleri azıcık sallansa silme martı Salacak
çok gidenlerin yumağı Kadıköy, az gidenlerin tığı Kuzguncuk
— Âh, dündeki yarınlar sık dokunmuş birer mor hırka mıdır!
ben buraya Beşiktaş’tan geldim, Üsküdar’dan geleni en iyi
Beşiktaş tanır! Beşiktaş ara gelmeklerde gencelmek narı-
cebimde gidip gelmeklerin en bozuk paraları!
bak geldim, loş göğe kör tebeşirle çizdiğimiz Beyoğlu burası!
Yitikçiler pazar günü güzelliğinde aşka altılı ganyan burda
:aşktaki en koyu kir insan, insanı en güzel Beyoğlu paklar
Mis sokak, Büyükparmakkapı, Balıkpazarı, Çiçek Pasajı, Abbas(
bak, bugün İstiklâl daha çok pazar! aşk, siyaha katılmış beyaz)
Eminönü–Sirkeci arasında Türkiye’nin Adresi bir pazar uzakta
ikimizcilliğin göz denizinde taş sektirmek ıpIstanbul mudur!
Bişiir borcudur İstanbul, ne borcu yahu! Seni benle ödedin**
*, ** Metin Eloğlu