Öğleyi hızla geçerek
bir ayrılık ikindisine uğruyor zaman.
Yaşlı ve yorgun ruhum
vedalaşıp uzaklaşıyor gölge ve ışıktan
Gülücükler öpüşler sunuyor bana
kırık bir kapıdan odama sızan akşam
Keklik sekişleri ve ötüşlerle
göz kırpımlık bir anda beliren doğrudan.
Katlanarak akıyor duru bir su zaman
artık hiç bahsetmeyeceğim ben ruhumdan.
Bedenim gibidir ruhum da
kalabalık önünde soyunmaktan utanan.
Öylesine mahcup başını yerden kaldırmayan
hayır hayır bahsetmeyeceğim ben ruhumdan.
Ah! devinen kanı bedenimin bir dursa
bahsetmeyeceğim ben artık hiç ruhumdan.
bulunsa sabah gibi bir taş başucumda
dinlenecek ruhum da su uğultusundan