‘Setbaşı’ndaki Çam-2’nin
yeni dostlarına’
Bir şiire oturmak yaldızlı otellerde
Neydi, bilirsin, gözetlemek haneberduşun
yok yere öldürüldüğü o serüveni: İnce hayat
Bir ödüyor, dört kaçırıyordu
Hazım kahvesini birlikte söyleyelim mi?
Hafif yara almış maytapları. Ölmek yok işin ucunda
Yayvan sedire benimle otur da, dinle ucuz saatlerin ucunu:
Benim meydan sever dostum, dağda zeybek ne ise
ben oyum şehrin orta yerinde, gezer dururum
İliştirdiğim mızraklarla, gün boyu
sesim kısık, siyah çay içince açılır bir türlü
Süslü imamelerle bezenmiş, kahve ocaklarına itilmiş
şakırdata şakırdata büzülmüş bir sürahi gibi zaman arası
Benim tesbihim gündüz kapalı, gece açık
Deveciler derneğinde seni öttürür dururum doğrusu
Hadi beni vurdular çat pat
Hadi beni dövdüler, ekseri sigara dayağıdır
Şaraptan artan mariz olacak değil ya!
Ben istemedim zaten, kumarhaneden kalan
felsefeci olma ayağını, ne demek o eşkıyalık!
Çal ustacığım çin çöplerini, arttır çiftetelli katırlarını
öt canım pırpırı haytaları, ört sararan suretimi
Bu gece unutmak istiyorum konağın sofralarını
Öl dedin ölmedik mi?
Kartal kanat yürüdük beraber
Delik melik, yüzümüz erkeklik aleti değil miydi?
Biz ne kadar usandık yaşamaktan, şu bizim havai
ramazan tiryakilerini kızdırdık, bir darbuka ustasının
tellerindeki, güm güm vuruşunda yelpazeler belledik
Terledik şıpıdık, benim sana diyeceğim
Biz bu hayatta seyrek adım birlikteydik
Benim sana kanat çırptığım
Benim ortalığa mandallı yüz bıraktığım
kılıksız yüzümden, hovarda kimliğimden belli
İstemeden vurdular, yaşamanın ortasını
Bir leblebiyle söndürdüler, tavus kuşlarının bahçede oynamasını
Usandım, yaldızlı çerçevede bitirdim hayatın yarısını
Bir klârnet çaldım, bu ne demektir?
Mevlânakapılı Hilmi’nin dar sandalyeli
it kopuk masalını: Ben bu dünyada bir tütün tekeli idim
İzmirli Nazif’e milis, küçük fitil tutuşturdum hepinize
Yıkandığım hamamların serin havasını yuttum durdum
Gülün geçin benim cenazemin kılıksız gösterisine
Hadi sofu olalım şanslı leylek
gürül gürül sobalar yakalım, civan perçemler bırakalım
Şu sokakta koşmanın ötesine