O kadar kırdınız ki beni sisli havada
taş kesildim aranızda
sonradan olacakları görmedim, dar su yollarında
seyir uydularına taktım kancalarımı
ayarladım kendimi mutlak sıfıra
döndüm gittim, aramızdaki görüş ayrılıklarına
Somaki mermer diyor geçip bakanlar
biri kama diyor, sen onlara bakma
ben iskeleye bağlanmamış bir yelkenli gemi
ordan oraya
öyle istediniz ayağınızın tozuyla
öylesine gezindiniz sancak yollarımda
benden taşlaşmış bir ceset kaldı yeryüzü noktasında
İyi ki ağlıyorum alakarga kanatlarına
yükseklere bakmak var ya hesapta
üç sıralı topçu gemilerini görüyorum uzaktan
işim kale burçlarında
Vur seyir uydularını, biraz da öbür kuşların yuvalarına
alev makinaları geçiyor içimden, size baktığımda
nasıl vurdunuz küçük azı dişlerimi?
derine işlemiş pas gibi ürperiyorum hayatta.