Sevgilinin kuşak ve halkasını çalmak,
Bazen kızmayı yeğler, bazen salar bırakarak,
Size gayet çoktur, isterim inanmak
Ve kıskanmam kendinizi kandırmanızı:
Bir peçe, şal, jartiyer, yüzük;
Gerçekten değildir küçük;
Yalnız, bana yetmez takıntısı.
Hayatından canlı bir parça,
Onu kafi çekinmeden sonra
En Sevgilisi verdi bana,
Ve bir aldatı oldu kimi görkem anında.
Ah nasıl da gülerim tümüyle ıvır zıvırlara!
O güzel saçlarını sundu hayranlara,
En güzel simanın pırlantasını, aslında.
Senden, derhal yoksun olayım mı yar,
Benden koparılamasan da her ne kadar:
Bakmak, şakalaşmak vede öpüşmek var
Senden kutsal bir emanet kalsada.-
Saçlarının ve kederimin kaderi eşit;
Olmasa talihimiz dümdüz giderdi tek şerit
Uğruna, ondan ayrıyız şimdi aynı yolda.
Bağlıydık ona sımsıkı;
Okşardık o yumuşak yanakları,
Hoş bir arzu kıvırırdı ve bize asılırdı,
Kayar düşerdik tam göğsünün üstüne.
Ah hasmım, hasetlikten arınmış yiğidim,
Sense şipşirin armağan, en yüce ganimetim,
Anımsat bana neşeyi ve hevesi büsbütününe!
Çeviren: Musa Aksoy