Artık kulübeyi terk ediyorum,
Sevdiklerimin meskenini,
Yalnız, alçak adımlarla dolaşıyorum
Issız ve karanlık ormanın içini.
Luna (ay) doğuyor çalı ve meşeler ortasından,
Zefir (meltem) seyrini bildiriyor,
Huş ağaçları eğilerek serpiyor yukardan
Ona doğru, en tatlı tütsüyü seriyor.
Nasıl da tapınıyorum serinlikte
Bu güzel yaz gecesine!
Ah, ne damıtıcı burada duygulanma,
Ruhu şen ve mutlu kılan;
Neşene nafile dokunamadan!
Ama, gene de isterdim ki, ey sema sana
Binlercesine böyle gece bırakmak,
Yarimi verseydin bir tek bana.
Çeviren: Musa Aksoy