Nasıl şahane parlıyor
Doğa bana asılıyor!
Güneş nasıl da ışıldıyor!
Nasıl gülümsüyor koridor!
Onca çiçekler açıyor
Her bir daldan!
Binlerce ses çıkıyor
Çalılar arasından.
Ve neşe ve ateş
Her bir bağırdan.
Ah Dünya, ah Güneş,
Ah Talih, ah Heyecan,
Ah Yar, ah Aşk,
Enfes, sanki altın,
Tan bulutu gibi hoş,
Kimi yalçın dağların.
Ne şahane kutsadın,
Yine körpe tarlayı-
Salkım çağıyla suladın
Tüm alem ve alayı!
Ah Sevgili, ah Gönlüm,
Nasıl seviyorum seni!
Nasıl parlıyor gözün,
Nasıl seviyorsun beni!
Böyle sever Çayırkuşu,
Ötmeyi, alınca havayı,
Açarken şafak çiçekleri
Rayiha saçılır göğe, oynanır halayı.
Seni seviyorum işte böyle
Kaynayan kanla,
Delikanlı sende bana söyle,
Neşe ve Umutla,
Yepyeni şarkılara
Ve oyunlara kattığın şanla.
Mutlu ol daima,
Nasıl seversen sev beni.
1775
© Çeviri: Musa Aksoy
Bu şiir, Genç Goethe’nin 20’li yaşlarda Aydınlanma (Aufklärung) Çağı arefesinde, “Fırtına&Arzu” (Sturm&Drang) dönemi ezgilerinin yegane bir parçası, ilklerden, yalın ve taptaze şiirlerinden biridir.