Şimdiden geçip gitmekte olan geleceğin
işe yaramaz, belirsiz ve bulanık,
bir boşyücelikten tekrarı, uzayıp giden
bir aynalar koridoru olacağından korktum,
Ve bu düşten önceki yarı aydınlıkta
yalvardım adlarını bilmediğim tanrılarıma
günlerime bir şey yada birini göndersinler diye.
Onlarda gönderdiler.Bir yudumdu atalarım
yasaklara karşın, açlık ve yoksulluk içinde,
savaşlarda kendilerini ona adamışardı.
İşte bir kez daha karşımdaydı o çekici tehlike.
Oysa zamanın unutmadığı dizelerimde övdüğüm
o hayalet koruyucularından biri değildim.
Yetmişini tamamlamış kör bir adamdım ben
Ölüm kokan bir hastane köşesinde,
Can çekişen insanlar arasında
göğsüne yediği iki kurşunla ölen
Doğulu Francisco Borges değilim;
Ama şimdi saldırıya uramış yurdum benden
kılıcın savaşla ilgili hünerinden uzak
bilgiçlik taslayan beceriksiz kalemimle
bir destanın ayrıntıların toplayıp
kendi yerimi belirtmemi istiyor.Ben de
onu yapıyorum…