Küçük prens için
Başladı bu şölen
Küçük prens için
Lepiska saçlı.
Omuzlarına dalga dalga
Dağılıyor bukleleri…
Ve koyu renk gözleri
İki yıldız gibi oynuyorlar,
Kah sönüyor, kah parlıyorlar
Kah pasparlak tutuşarak.
O, yastıktır benim için,
Hem mahmuz, hem taç…
Kurnaz bir canavarla
Çarpışırken titremez elim,
Fakat bu el
Balmumu kesilir onun elceğizinde.
O kaşlarını çatmaya görsün
Bir kaygıyla dolar içim,
Gözünden bir damla yaş düşmeye görsün
Dehşetten sapsarı kesilirim…
Arınmıştır kalbim
Onun kızgın kanıyla,
Ve çarpmaktadır
Sadece onun buyruğuyla…
Küçük prens için
Başladı bu şölen.
Gel bana şövalyem
Yakarışların patikasından!
Gir, efendim benim
Kederin barınağına!
Karşımda
Doğar doğmaz imgen,
Sanki bir yıldız
Opal parıltısıyla
Kederli barınağımı
Baştan başa yeniler:
Gölgeler geri çekilir
Işıkla delinerek,
Güneşin önünde bulutların
Ölümcül yara alması gibi!
Hazırım artık
Yeniden savaşmaya,
Küçük prens için
Onun büyük mutluluğu için!
O, yastıktır benim için
Hem mahmuz hem taç…
Kara bulutlar
Nasıl delinirse güneşle,
Ve nasıl gökkuşagıyla
Yer değiştirirse karanlık;
İşte öyle
Delinir prensin kılıcıyla
Benim barınağımın karanlığı,
Ve leylak renkli bir şafakla
Aydınlanır o anda…
Küçük prensim, ister misin
Döneyim yeniden yaşama?
Gel bana, şövalyem
Yakarışların patikasından!
Gir, efendim benim
Kederin sığınağına!
Senin için ölümü
En yüce ödül sayarım ben!
Küçük prens için
Başladı bu şölen.
Çeviren: Ataol BEHRAMOĞLU