Bunları da Okuyun
Agah
Girye fursat virmez itsem rûy-ı rahşânun hayâl Başka hâlet el virür itdükçe dâmânun hayâl Reşkden cismümde cân sînemde dil pür-ıztırâb…
Rind-i sâfî-meşreb isen ‘âlemi meyhâne bil Gerdiş-i leyl ü nehârı gerdiş-i peymâne bil İtme ebnâ-yı zamândan ni‘met-i elvân tama‘ Bî-nemek…
Gönül hadeng-i cefâsını câna minnet bil Ne kim gelürse o hûn-rîzden ganîmet bil Yüzi bihişt ü lebi kevser ü kaddi…
Ne ‘ahdine firifte ol ne vefâsın al Sabr it zamâne âdeminün mûmiyâsın al Dünyâyı terk itdügüne bakma zâhidün Nakşın çıkarmak…
Gülzâr-ı dehrden gül ü reyhâna kâni‘ ol Ya‘nî ki zülf ü ‘ârız-ı cânâna kâni‘ ol Yüz sürme pây-ı nâzına her…
Dostluk düşmen-i bedkârdan olmaz me’mûl Bûy-ı cân-perver-i gül hârdan olmaz me’mûl Görmedük feyz-i ruh-ı yârı hat u hâlinde Nûr-ı hurşîd…
Kâr mevkûf-ı zamân lîk zamân elde degül Hayf ser-rişte-i ‘ömr-i güzerân elde degül Âteşüm reng-i hınâveş degül engüşt-nümâ Dildedür şu‘le-i…
Gönülde itmeyüp ey nahl-ı gam neşv ü nemâ kopdun Kopardılar seni himmetle sanma sen sana kopdun İdersin mihrbânluk ile kim…
Nâzendesin ey dil o perî rûya mı nâzun Ol düşmen-i hˇ âhiş o cefâ-cûya mı nâzun Ey eşk ne kûyına…
Turfe Mansûram ki dârumdan gelür bûy-ı şarâb Nahl-i tâkem berg ü bârumdan gelür bûy-ı şarâb Ârzû-yı la‘l-i meygûnun helâk itse…
Agyâra uyup seyr-i gülistân niçün itdün Ey gül seni handan beni giryân niçün itdün İtdün o mehî tîg be-kef katlüme…
Mi‘râc-ı âhum olmış iken âsmâna dek Şimdi kemâl-i za‘f ile yetmez dehâna dek Ser-rişte-i ümmîdimüzi kuteh eyleme Koy zülf-i tâpdârını…
Olduk esîr-i zülf ü ruh-ı yârı görmedük Düşdük bahâr kaydına gülzârı görmedük Şebnem kadar da bâde gül ü câmımız da…
‘Âşıkam girye benüm tab‘-ı ferahyâb senün Dil-i pür-dâg benüm lâle-i sîr-âb senün Ey dil ey dil görelüm kankısı def‘-i gam…
Ger olmayaydı mâ’ide bahş-ı hazân felek Göstermez idi dâmenine kehkeşân felek Mânend-i meh nevâle-i gamdan helâk ider Bir gice itse…
Ma‘şûk şûh u gül-ruh-ı pür-hûb-rû gerek ‘Âşık girişme cû vü hezâr ârzû gerek Deryâ dil olma itme sakın her kenâre…
Bî-sebeb rengîn degüldür âl-i destârun senün Âşikâr oldı şafakdan mihr-i ruhsârun senün Nâ-güvâra şerbet-i hun-ı cigerdür içdügi Şîve-i perhîz bilmez…
Degül safâsı sipihrün melâletin bile gördük Bu köhne âyînenün jeng ü safvetin bile gördük Çü lâle tâlib olup biz de…
Var mı ol şûha bu gün şehrde benzer diyecek Hüsnüni vasf idecek tâze gazeller diyecek Hüsn-i ahlâkı hoş âyende vü…
Visâl-i yâr ile dil şâd u hurrem olsa gerek Budur ümîdimüz Allâhua‘lem olsa gerek Yanımda olmadı bir dem karâr-dâde gönül…