Bunları da Okuyun
Browsing: Alaaddin Külcüoğlu
Eskilerden bir anı Bir beyaz çığ olur En yüksek tepelerden Katıp önüne ne varsa Savrula savrula düşer yüreğimeVe tonlarca kar…
Güneşli şafaklar olurum Kar tutan gecelerde Kör akşamlarda Mavi gözlü sabahlar olurumSular seller olurum Çöl iklimlerinde Ölüm denizlerinde Suya sevdalı…
Hiç sormadım Nasıl yaşanılır umutlar Demir parmaklıklar ardında Özgürlük Ne anlatır Dört duvar arkasında El ele nasıl tutuşulur Kelepçeler arasında…
Gece Tehlikeli bir bilmece Loş ışıklar altında Sürüyor amansız poker Sigara dumanından görülmüyor yüzler Kıpırtısız, uykusuz ve kanlı gözler Eller…
Henüz tebessümüm tükenmeden Mutlu bir anımda Kimse yokken yanımda Sessizce gel ölüm acı vermeden Bilebilsem bir gün önceden Kendim kazarım…
Bilmiyorum Hangi cellat Uzatıp ellerini O eşsiz güzelligi Umut çiçeklerimi Hiç gözünü kırpmadan Ayırdı gövdesinden.
Çekiyorum,gülümseyin Netleştirdim hayata bakışımı Objektifleri ayarladım yeniden Zaten ters görünüyordu evimden Sokağın yansıması Çekiyorum,gülümseyin Aman ha, açık unutmayın parantezleri Kapatın…
Issız bir adada Yalnız bir deniz feneri Okyanusun ortasında Bir yanar,bir söner.Gelmese de günlerce hiç bir gemi Gelir de göremem…
Benim sevdam Bir güle benzer Bazen solar,bazen açar Ama sürekli yaşar Kışın kardelen gibidir Baharda delerek ölü toprağını Göğe uzanır…