Bunları da Okuyun
Browsing: Aşık Çelebi
Kimsenün hîç dehânuna sözi yok La’lün anılsa sükkerün tuzı yok Öykünelden berü kad-ı yâre Nergisün servi görecek gözi yok Devr-i…
Kime yanam yakılam ben ne kılam vâ-veylâ Gördigüm dem dil ü cân ile gönül virdüm anaKâkül ile kad-ı bâlâsı belâ…
Kaşlarunla ol ruh-ı pür hat u hâl üstindedür Benzer ol ser-meşke ki levh-i misâl üstindedür İki gözüm merdümi her lahza…
Kaşına vesme çekdi yine yaykarası var Gözine sürme çekdi ‘aceb kime yası var Turmaz söger kulagına tolduru tolduru Câmun surâhî…
Kaldı çeşmümde hayâlün ey melekler manzarı Gerçek imiş cây idinür cûyı dirlerdi perî Sanma nergis üzre şebnemdür görinen gülsitân Âfitâb-ı…
Kabrüm üstinde olup her sebze gûyâ bir zebân Ehl-i derde hâl diliyle ider hâlüm beyân Ben şehîd-i tîg-i ‘ışk oldıguma…
Jâledür dimiş dür-i dendânun ey gonce-dehen Gonceye incinme ana agzına oldur düşenDûd-ı âhum her gice âfâkı deycûr itmese Yanmaz idi…
İtmeseydi ism-i sultânı eger der-ber-nişân Sadr-ı yarlıg-ı belîgi eylemezdi yer nişân Olmasaydı hükm-i şâhî bir şeh-i kişver-küşây Başına tâc olmaz…
İtlerün yâr u enîsüm âsitânun meskenüm Devletünde şimdi şâhum begligüm vardur benümSaglıgumda kon beni hâlüme kan aglayayum Bir garîbem mâtemüm…
İşigün taşını yasdanmaz olmayan sana ‘âşık Meseldür kim tabîbâ sag olan baş istemez yasdık Kanı ol bî-tekellüf bezm-gâhda oturup rindân…
İletdi san’atı fenninde çün kemâle kaşun ‘Aceb mi başın eger egmese hilâle kaşunNezâre eylemek ister cemâl-i dil-keşüne Egildi tâk-ı cebînden…
İlâhî isterüm gözde gönülde eşk ü âh olsun Hemîşe münkir-i ‘ışka iki sâdık güvâh olsun Hevâ-dârum benüm âhumdur ancak gitmesün…
İlâhî dâg-ı ‘ışkun isterüm dilde çerâg olsun Bu kül öksüzi anunla uyansun od ocâg olsun Ölicek zeyn idün nergisle gülle…
Heykel-i rûh-ı musavver oldı gûyâ ol dehân Hatt-ı reyhân ile yâkût ana yazmış hırz-ı cân Altûn igneyle çıkarmak kasd idüp…
Heves-i sohbet-i cânân ile öldüm gitdüm İrmedüm vuslata hicrân ile öldüm gitdüm Nâlişüm işide rahm eyleye öldüre diyü Âh kim…
Hevâ-yı vasl-ı pehlûsı nesîm-i zülf-i reyhânı Birisi hazz-ı cismânî gıdâdur biri rûhânîSürinür sâye-veş yanınca üftâde olup cânum Yürise serv-i âzâdum…
Her zerrenün çü behresi var âfitâbdan Arzun nasîbi cür’a-i câm-ı şarâbdan Bâd oldı zinde nefh-i dem-i nev-bahârla Hâk itdi hande…
Her tolusı bedr olur her cur’asıdur bir hilâl Bezmine cânlar virür ol âfitâbun ehl-i hâlGer günâh ise mahabbet dostum kanum…
Her şeb ruhun gibi bize bir vech ile togar Bu şîveyi kamer de güneşden alur satar Resm-i cefâ vü cevri…
Her gören bir dem ferah yellerle gam-nâk oldugum Gussa vü şâdî gamından bildi bî-bâk oldugumHey öninde öldügüm yolında kurbân oldugum…