Bunları da Okuyun
Betül Tarıman
edilmiş bir yemini sular söylenmez kırdılar ve kayıp çocuklarını zamanın acıları bitirdiey ki şimdi böyle kalmadı verecek ağzım yüzüm tiklerle…
Baş ağrısıyım kapı önünde eski terlik Kardeş yitince kan ter içinde yağmurFena aşığım kocaman dağ kocaman güller Öylesine itaat ettim…
ey artık çözülen şubat işte buydu yıktığın at çağnlı kuş gelecek kolları kan dili burgaçarşa çık.ıyoruz semahla aklannuş bir cezadan…
burada her şey bir seyisin attan düşmesi kadardır evlilik süsü verilmiş odalarda bir kaygıyla uzlaşmak anahtarın kilitte dönmesinin kalpte bıraktığı…
Annem yaşındaymışım, parkta oturmuşum da Yoruluncaya kendinden telgrafhaneye kuşlarSaçlarım uzamış küçülmüş nokta Rüzgar değdikçe ürperen sıyrık Üşümüş bakışın öfkesiyleKahvaltı hazırlamış…
ağ örülüdür göğüm bakılınca parantezim ol kalbime akgövdesinde üşüyen adam kardeşliğin uzun yakınıma dur bahçen geniş girebilirim doruklarım derindir yolcuyken…
Vecahet hanım çıkmazıbalkonda ay heves gibidir sürtünür dostluğu duvarlara zamana koşan tay dalgınlığında yılışık divanedir bakışın çıldırtan gölgesiyle omuzlarına düşer…
beyazım ve sengülün hayata akıştaki hızız buna kim karışırerken açmak bir sıkıntı dilin ucundaki sıyrığa pervazızsüleyman bu kaçıncı düşüşün başını…
mışıl’a, kedime ben çıkıyorum kaldırıp gözlerimi ikindiden benim adım gülin meğer ki suda bahar imişim yüzer imişim geceme at kestaneleri,…
Aşk bir gün gelebilir Aşkta kedere yolculandım Eskicidir aşk Şarkılar aralar kapısını Gitmekle bitmez derinimin sarhoşu Bana bir gül at…
kimse kendi değildir bu ruh da benim değildir kışkırtılmış bir vakitle odalarda balkonlarda salonlarda rujsuz dudaklarımda pembesi öğlenin eksik bir…
Adını her söylediğimde Parmak uçlarımda gizli bir şevkat varŞahika ömre şüphedir Önce bir kalp ay içinde Merdiven altları, saç tokaları…
Nevizade’yiz Söz kirlendi, çarşaf madam “Belki zamandan çıkabilirsiniz” İyi kumaştan biçilmiş söz Kalbinize iyi gelir Çantanız madam Çantanız kalsın Unuttuğunuz…
Aramızda iki gün var çivi sesleri, tül perdeler kötü bir zırh gibi üzerimde hain izleri zamanın gelseniz şimdi güzel bir…
kaç yıldır ayak burkulması bu şehir tek tip elbiseleriyle kederleri bir kindir bacalarından sızan bir köy okulu yalnızlığı giderek korktunuz…
Kül ve VedaDerinine indiğim kuyu gülümü em Çerçevenin tam ortasında yorgun bir atlıonlar hep bir söküğü dikerdiler Söküp yine dikerdiler…
ruhu içinden çıkartılmış gövdeydim bir boşluğu doldururdum çoktan tükenmiş kapıyı çalma sebebim kendimi arama gayretimdendi buna ben bile inanabilirdim diyebilirdimyoktum…
Baba bu kapı derin Çilingir kilidi nasıl açsın Eşikleri gitmeye kurulu Sözler incinmiş ve aç Baba bana bu kapıyı aç…
çocukmuşum göl birikmişim ovaya çiçekler açtırmış annem ipeğe babam gelmiş de düşümde yaralı atlaranne beni uykuna göm beni incine aşk…
1. aşka sahteliği sahteliği şaire giydiren nefret ağrı elbet ıslaktır ve her ölü tersine büyüyecek hüzün içine ektiği tohum yaraymışşair…