Bunları da Okuyun
Coşkun Ertepınar
H. Fethi Gözler’eBir ceviz ağacı tanıyorum çok eskilerden Onunla biliyorum çocukluğumu. Daha, kuru kabuk bir kozken Toprağa ellerimle atmıştım İçinde…
Ağaç olmuşsun bir defa Bu kırın tepesinde Yaşayacaksın ağacım, Yaşayacaksın, Tek ağaç olsan da. Bir damla su için göklere bakacaksın…
Nefes alır,nefes veririm, Meltem senden esintidir bilirim. Zaman senin bağışındır bana Yaşayamam sensiz ölürüm.Senin için güzel derim şu gördülerim, Duyuyor…
Ne para ne pul Gün dışarıda pırıl pırıl, Açın pencereleri ışık dolsun…Duru mavi koyu yeşil İşte dünya ışıl ışıl… Açın…
Bu, belki son merhaba! Irmağa toprağa, Ağaca yaprağa. Duyan yüreğe, İşiten kulağa, Kurda kuşa, Düze yokuşa… Bu, belki son merhaba!…
Hiçbirşeyim yoktu Güleryüzüm, Tatlı dilimden başka… Sevincim kaderime karışık Gönlüm kedere alışık Bir kişiydim alemde Severdim insanları, Ağaçları,kuşları. Dağları,taşları Hayatı…
İlk göç mevsiminde kırlangıçlarla Yolları izleyip gelirim bir gün Turnalar, leylekler, bütün kuşlarla Baharı gözleyip gelirim bir günAyrı düştük şunun…
Güzellik ince ince Yayılmış gökyüzüne, Yeryüzüne. Elma değil ki toplayasın, Ceviz değil ki kırasın…Yıldızlara sinmiş, Aya sinmiş. Ağaca sinmiş, İnsanın…
Bir gece rüyamda, Büyük bir şehrin kalabalık bir caddesinde Açıkça ağladım herkesin içinde… Tanımıyordum kimseleri, Seçemiyordum gideceğim yeri… Öyle sıkıntılı,öyle…