Bunları da Okuyun
Abdurrahim Karakoç
Uykuları yatağıma bağladım Geceleri delip çıktım dağlara.. Ormanların kâkülünü taradım Bulutlardan gömlek diktim dağlara..Ağaran şafakta gördüm yarını Tuttum nakış nakış…
Beyaz karlı, kara çamlı iri dağ Heybet nedir, ne değildir? . De hele. Geceleri yapayalnız kalınca Uzlet nedir, ne değildir?…
Medya kanallarından kör cehalet akıyor Bülbüller hapsedilmiş, kel kargalar şakıyor Kimi çıkar derdinde, kimi makam derdinde İnsan gibi insanlar uzaklardan…
Pandora kutusu, zilli musibet.. Dursun da kahrolsun; öldürme yâ RAB! Doksan, yüzyıl değil, ta ilelebet.. Her ‘sin’ de kahrolsun; öldürme…
Kul o ki, nefsini yularla güde Mal o ki, bekçisin muazzez ede Dil o ki, her yerde hakkı konuşa Yol…
Yaza dönsün kışınız, bayramlar bayram olsun Dert görmesin başınız, bayramlar bayram olsun Otlar/dikenler dolsun Nemrut’ların çanına Kolay gelsin işiniz, bayramlar…
Yerleri gökleri yaratan Mevla’m Sana, Sen’den şikayetim var benim. Hâkim-i mutlaksın, haktır kararın, Anlatayım hâllerimi gör benim. Bir gönül verdin…
Ey SEVDAM! Nerede kucaklaştık seninle, Ne zaman dolduk, ne zaman taştık seninle? Beklediğimiz sabahları görmeden Bak… Bak işte mezara yaklaştık…
Bu bir cinnet krizi, gerçekler yolunuyor Gönül parkımızdaki çiçekler yolunuyor Kuzular yolunuyor, ördekler yolunuyor Kazlar tüyünü döktü, uyan artık Türkiye!…
Yüzbaşım, garajda nöbet tutarken Hatırıma sıla düştü bu gece. Güngören’in horozları öterken Gönül kalktı yola düştü bu gece.İçinde dışında yoktur…
Unutma, tez geçer zulmün ezası Sabretmeyi bileceksin; tamam mı? Yiğide ar değil bahtın kazası Hakk’a teslim olacaksın; tamam mı? Geri…
(Rahmetli babam Ümmet Karakoç’a aittir…)Deli gönül kalktı yoldaş arıyor Uyan gelsin Muhammed’in aşkına Masivadan üryan edip sinesin Soyan gelsin Muhammed’in…
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor…
Ay ışığı pencereden girende, Senden yana hayâl kurmak ne güzel. Ya bir otobüste, ya bir trende, Gurbet ilden sana varmak…
Bahtına ağlayan Azeri kızı Sen Karabağ dersin, ben karayazı Boşlukta çırpınır Türk’ün avazı Sanma ki dertlerin azı bizdedir Sizdeki yaranın…
Yol üstünde biten çalı Bu dünya kimin dünyası? Ak çiçekli ayva dalı Bu dünya kimin dünyası? Gediklerde esen poyraz, Yaprakları…
Ben deliden çok kurnazdan korkarım Cahilden ziyade yobazdan korkarım Bedenimdeki hastalıklardan değil, Adalete düşen marazdan korkarım.
Bilir misin hancı, bugüne kadar Hanından kaç yolcu çıktı bu yola? Sıladan gurbete giden yolcular Kaç damla gözyaşı döktü bu…
Ben sabit şeyleri sevmem ey can Sen Eğer beni dinlersen Çağlayan ırmak ol… Ve gönül gönderine çekilmiş Nazlı nazlı dalgalanan…
Tevazuu severdi, kaynatıp taşırdılar Girdi hırs ambarına, çıkamadı bir daha…Haramla yağladılar, kibirle pişirdiler Bulanık göl ettiler, akamadı bir daha…Yakın arkadaşları…