Bunları da Okuyun
Browsing: Adnan Satıcı
Büyük konuşmamalı insan birgün yenilebilir ıssız bir patikanın dar bükümünde neler bekler insanı kimler karşılar belki güneş yağmur………………..
Bilmem nerden gelirdim, yolumu zaman kesti hayata lime lime ödediğim borç artıyor bir, beş, on; derken bir ömür ucuza kapatılmış…
Ben savruk göçerliğini yüzümün Öyleyse bir şarkıya başlamalı Çiçekçilerden çalınmış bir şarkıya Haydi aklını zorla, başka ne söylenir ki Ansızın…
Şu senin eşsiz sessizliğin kabaran yerlerinden duyulabilir pekâlâ mesela kolunun dirsek içine dokununca göğsüne başını dayadığında herhangi biri ellerin tutulduğunda…
Kıyıya set çeken kayaların üstünde yırtıcı bir hayvanın kanlı ayak izleri vurmuş da biri; biri yarasına sarmış da gibi takılıp…
Uslu gecede kıpırtısız göl seni doğuran zaman mı yoksa beyaz ıslak çiçeklerle dindirdi dibindeki depremi yansıyan ben olmadım hiç sana…
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş ah benim aklım pek nazlı, çağırsan da gelmiyor bekliyor ki ayrılık cenderesiyle posamı çıkarsınlar doğum kontrolünden…
Uzun bir yola benziyor aşkımız, kıyısında biri durgun biri çalkantılı iki deniz uzun bir yola benziyor aşkımız, esasında yol alsak…
-Mahmud Derviş’e -Yağmurlar da diner, ölür gibi sonunda Gecede bir yıldızdır hüzün yanar da söner Acıya süreğen yurt olamaz insan…
Seni, suların göğe çekildiği mayıs getirdi bana seni, Etlik bağlarında saçları örülen güzel zeytini daha günler lâzım, daha aylar, daha…
Bu benim esrik yazım durmadan yalpalıyor derinliği bulandıran kıpkızıl mürekkebim çağırır gibi sessiz bir gülümseyişle bir şeyler mırıldanıyor anlamıyorum Sanki…
Diyorum ve seni izliyorum hiç erinmeden dokunduğun her çalıya bir tutam yapağı bırakarak soyunup serildiğin kumsala ulaşıyorum senden bir adım…
Ne zaman sulara sorsam su diliyle seni Elinde yüreğini kamçılayan bir kitap Seyhan kıyılarındasın Yüzünü saçların kucaklamış yine Orhan Kemal’in…
Unut bildiğin tek türküyü suyu kıskanmayı bırak ateşi düşünmeyi o sana aldırmıyor Bak nasıl da duruluyor aşağılarda bozbulanık akışan tepeler…
Bunu sana nasıl söylerim her şey bitti! Bittiyse eğer günün artık saatlerine benzer yürek kelimesi pervaneler denli kıvrılan o kısa…
Seviyorum seni, ölümsüz bir meyvenin zamanlara eşit yüzyıllardan bu yana benim de pırıltılı diş izimi taşıyor güneşli geceler ağacında sallanan…
Akşamlar rakılar laflar… burdan çıkıncaGün ortası bana da uğrayalım bir bir sağıma soluma, olmadı, üstüme başıma gönlüm şurda, aklın bir…
sürpriz yok, özgelik sizlere ömür alışverişte gram kaçırmıyor dijital teraziler birebir ölçekli aşk kuramına göre yargılıyorlar oracıkta asıveriyorlar itiraz eden………………..
derinlik olmayı sürdüreceğim bu sığ denizde bir halkım ben, dünyanın kalbinde paslı bir hançer kabuk bağlayan yaranın altında kaynayan irin…
Sevgilim karakol menekşesi bıçkın İsmetpaşaya dik dik bakan joplu sopalı Anafartalar pervazındaGörülsün diye içim dışım yalın giyineceğime dair ona söz…