Bunları da Okuyun
Browsing: Ahmet Telli
Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm bulutların dağlara sessizce çöküşünü Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci Ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım…
I/ Gün ağarmadan yola çık sislenmeden bütün dağ taş Dönüp dönüp bakma artık bir ozan gibi ayrılığa düşDehşetli bir acıdır…
Hiç kimse senin kadar yakıştıramamıştır hüznü kendine Hüzünler ki aşkın ve şiirin yıllanmış sarabıdır damıtılmıştır acıların imbiğinden Hüzünler ki şairlerin…
Yitirilince güneş esmer bir bulutun gölgesinde hayata kulak ver deniyor seni yeni bir iklimdeHayata kulak ver ginle toprağın sesini nasılda…
sen türkü söyle ve gülümse küçüğüm, çünkü sesinin ırmağıyla yeşerecek hasretin bozkırları
-I-Yaşananı aşan sevda yorumu Şiirn kanıyla yoğrulmamışsa Gülün hevengini coşturan bengisu Verilmemiştir çeliğin damarına-II-Şiirden söz açılınca Diyor ki bana konuğum…
Gittikce puslaniyor görüntü sislenen bir aynaya dönüyor yakin gecmis de olsa artik zor secebiliyoruz birseyleri bulutlar cöküyor anilarimizaAma unutmus degiliz…
Acının bağrından mavi bir çelik gibi fışkıran öfke dünyayı değiştirecektir mutlaka Yeni hayat kendini yeniden yaratacaktır ona sahip çıkan ellerde…
Ay inceldi ve orman bir tortu gibi çöktü dibe Buğusu yoktu toprağın büsbütün balçıktı yeryüzüIrmaklar sağırdı ve dağlar birer aptaldı…
Sizi SevmiyorumSesimden arındım ve ufku Bir harmani gibi giyindim Kahraman bir korkaktım Kavmimin kadim tarihinde Ki onlar için umutsuzluk Kendim…
Birisi kitap okuyor otobüste İlk durakta vuracaklar onu Dizlerinin üstüne çöken Bir zürafa gibi kalakalacak o Ve bu kent çapraz…
Toprağı nasıl kavrarsa ayrıkotları ve nasıl çölleştirirse usul usul öylece sarmış seni yanlışlar çürütmüş yüreğindeki öfkenin dayanıksız tohumlarını çorak bir…
Öyle yorgun düşmüşüm ki acının mavzerini taşımaktan bulanık sular basıyor birden bütün mevzilerimi sonra çöle kesiyor içimBu alaturga şarkılarda fena…
Susar kuşlar Susar kent Cadde… Sokak… Kurulur suskunun saatiÖpüşleri nasıl da soğuk sevdiğimin Donup kalmış Sevda kokanı bile sözcüklerin Buz…
Sözün yine hep aşktan yanaysa sevgilim sen sakla bir kaçağı belki yorgun ve yaralıdır hâlâ ölüm basmıştır son sığınağı Sus…
Saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde Sen söylemiştin bu sözleri unutmadım -Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa Bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisindeKalıcı…
Herhangi bir kızınkinden ayrı değildi öyküsü hayatına ülkesini ekleyip yaşamaktan başkaUsulca eğerek başını yürürken nedense hep birbirine dolaşır gibi olurdu…
Hayatın devraldığı sessiz bir özsudur acı birikir yüreğinin kıvrımlarında ve ağar gözlerine ağır ağır Bulutlar yere inmiştir artık ya da…
Tuzağa düşmüş bir ceylanın bakışındaki hüzün değildir umut Kınalı keklik gibi ürkek bir kuş da değildir Ne yalvar yakar olmuştur…
Kekremsi bir hayat dilimindeyiz Bakır tadında geçiyor günler Tutmuş yolları bir sürü harami Geleni geçeni sigaya çekmekteŞüphesiz onlar ölüm getiricilerdir…