Bunları da Okuyun
Browsing: Akgün Akova
bu şiirde soyunabilirsiniz geceler boyu, yangın gibi gündüzler boyu öyle ayıp ayıp bakmayın canım şunun şurasında yelkenler fora olacak ne…
Kabarmış hindi çatlatan bakışıyla geçti sokakların kılcal damarlarından aşk vurdu onu, artık her şey kırılabilir ki üstlerine deniz attığı kadınlar…
İdil baban yorgun bir tilki gibi uyuyor ve doğduğu ormanın avcılara satıldığını görür düşündeannen derin bir yara izi gibi uyuyor…
Berna sonra gittik bir kır kahvesine oturduk bizimmiş gibi bütün güneşler bahçelere gelincik döşüyordu ilkbahar takmış baca temizleyicilerini koluna çay…
Deniz “Beyaz Güller Hastanesi’nde yaşamın elini ilk kez tuttuğun zaman Tanrı oyuncaklarını yüzünde unuttu senin ve mavi bir uçurum ekledi…
Aslı karanlıktan korkan ay sıyrılınca bulut ordusundan gördüm gerçeğe düş dolduran yüzünü yanan bir deve kervanı geçiyordu alnından saçlarından bir…
Ebru sen kar topuna tutulan bir yıldızsın Ebru duvarlara karşı çalınan ıslıksın beyaz bir bulutsun çamaşır makinesine atılan metal yığınlarının…
Belizadını vapurda duydum martılara gemilere âşık olup olmadıklarını soran iki denizcidenEros sana da ok atmış dediler merak ettim bir yerine…
Nilüfersoruyu cahilliğime ver ben geldiğimde de dönüyor muydu dünyasoruyu dalgınlığıma var yağıyor muydu içimi ıslatan bu yağmur dasoruyu şaşkınlığıma ver…
kanadı kırık kelebeği zor yetiştirdik Acil’e renk yitiriyordu kırıkça sarı az sarhoş pembe durumu ağırdıkapıda dikilen ilkbahara söyleyin boşuna beklemesin…
seni öpmeye geldim, omzumda bir Selçuklu kartalı sırt çantamda küller Bergama Kitaplığı’ndan yüzümde Mariacka Sokağı’na yağan yağmurun krallığı seni öpmeye…
Sevgilin “çukulata götürelim,” derken, sen “oyuncak alalım,” diye tutturdun, “nasıl olsa bi’ gün bebeleri olacak di mi? ” “ya çocuk…
çantanda bir sürü anahtar var Lale biri evinin, geceleri merdiveninden korkarak çıktığın biri yalnızlığın, kalabalıklardan damıttığın giysi dolabının biri, ki…
kış her tarafa sıçradı ve sıkılan beyaz bir eldiven gibi yolları kapadı kar kristal yorganını üstüne çekerken yeryüzü sobanın alevi…
seni hep gökyüzünün önünde düşünürümsüreyya berfe…sevgili kırlangıç, güneye, hep güneye uçan kuşlar yağmurun altından geçerken ne düşünürler acaba? su damlaları…
seni aralardım sevdan olarak bayılası sevinç düşse düşer kirpiğinin yanına güne geçerdik çalakalem, samanyolun, küpelerin sevişmek büyük harfle, için öyle…
bir ipliğin üstünden aldım seni kopmuştun sökmüştün beyaz kelebeklerini karanlık bulutlarla uçmuştunbir iğnenin ucundan aldım seni batmıştın keskin bir aşkla…
yeri geldi söylüyorum kan grubum A Özlem pozitif doktorlar hemşireler şaşırmasın sivrisinekler şaşırmasın ben hayatta bir kez şaşırdım günümü, seninle…
akreple yelkovan ve altında ilk aşkımı çalıntı güllerle beklediğim saat kulesi orda durun orda durun ve koklayın havasını anıların saat…
avcısının gözlerinden su içen geyik çocuk orman ayakları dünyanın ayaklarından çok üşüyen kadın uçan halımı kuru temizleyiciye vermeseydim eğer bi’…