Bunları da Okuyun
Arif Nihat Asya
Ezanımdan alışıp tekbîre, Buldunuz mutluluk, imanımla… Vatan ettim sizi ey topraklar Beş vakit damgalayıp alnımla.
Çocuk, çok sevdi ağacı… Verirdi ona, her kış Çiçekleri olaydı! Ağaç, çok sevdi çoçuğu… Öperdi altın saçlarından Dudakları olaydı! Ve…
İlk kundağın Ben oldum, yavrum; İlk oyuncağın Ben oldum.Acı nedir Tatlı nedir… bilmezdin Dilin damağın Ben oldum. Elinin ermediği Dilinin…
Seccaden kumlardı… Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı.Mescit mümin, minber mümin.. Taşardı kubbelerden Tekbir, Dolardı kubbelere “amin”! Ve mübarek…
Biz,kısık sesleriz…minareleri, Sen,ezansız bırakma Allahım! Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım! Mahyasızdır minareler…göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım!…
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek! Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? Fâtih’in İstanbul’u…
Şehitler tepesi boş değil, Biri var bekliyor. Ve bir göğüs, nefes almak için; Rüzgar bekliyor. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;…
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını…