Bunları da Okuyun
Can Yücel
Ne nimetleri var şu dünyanın Ekmek peynir zeytin yemiş…. Bir nimeti daha var dünyanın: İnandıkları uğruna açlıktan ölmek.
Güneş zaptediyor gözlerini Kar çiçeklerine belenmiş BalarılarıylaDöşeğin kara kışta Bu tahtaboşa seren Şaşkın şaire meheldir
Ah Ahmet ah sana söylediler de Yollar bozuk Dinar üstünden gitme diye Hani köprülerde yavaşlayacaktın Deli bozuk bir uçurtmaydın Ahmet…
Ellerindi ellerimden tutan Ellerimdi ellerinden tutan… Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin Kimbilir kaç martılar halinde…Bir masada karşı…
Sağ gözü ağladı önce, durduğu yerde, Ne acıdığından, ne de kederinden; Zati ilk düşen damlada Ne insanlar, ne kendisi vardı…Koştular…
Yaşama bir gitardır Tellerine vurdukça yediveren Güneş nasıl doğarsa Ve yeşil ne kadar solaksa Saksofon ne kadar benziyorsa asma kabaklarına…
Birden işitilmez olsun ayak seslerim; Gölgem bir başka sokağa sapıversin; Unutayım bir anda her şeyi, Nerde oturduğumu, Bir tuhaf adem…
Anam babama aşık olmuş, Babam da anama. Gezelim bu Çarşamba demiş babam. Sür-dişli anam, öyle şık bir fistanı yok, Ablasının…
Romalılar aslanlara atarlarmış Hıristiyanları. O Hıristiyanlar ki Romalılardan daha dürüst, daha düzgün, daha uygar bir düzene inanmaktan başka suçları yoktu……
Baktikca cogalir yildizlar gecede Parmaklarinla sayilmaz; Kimi duyulur, kimi duyulmaz, Dinledikce cogalir gecede, Sesler gelir, Ya hizlidan, ya yavastan.Her sey…
Bugün Ondokuz Mayıs, Mayısın ondokuzu! Sen ey Türk ülkemizin geleceği, Ulusumuzun gözbebeği, Sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan Ranzalarda parende…
Senlen raks rakına kalktıkta Başım ayaklarınla Ayaklarım başınla beraber, Ve oran orama değdikçe, Evler boşalıyor Sokaklar boşalıyor Bahçeler masalar boşalıyordu…
Sırtımda çıplak Islak nefesin Bi gidip bi geliyorBiz senlen yatmıyoruz ki Yaşamıyoruz da Hep yarışıyoruz Sen mi ben mi Önce…
Anamın amına kar yağdı Sonra öyle bir güneş doğdu ki güneş
Kuzu gibi olun diyorlar Buyuyup ortaya cikinca Koyun gibi gutmek icin sizi
Dinlensin diyedir gözlerimiz Bu önümüzde açılıp giden manzara; Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir, Ve tanrılar boşluktan bıkınca.Ellerimize malum…
“Susurluk” ismi su sığırından geliyor “Manda” demek yani 3 Kasım 1996`da Susurluk yolunda O iblis Mercedes`in Masum kamyona çarpmasıyla Gazi…
Ne kadar çok elimiz varmış meğer İlkin, senin elinle tutuşan benimki Sonra çocuklarınki Gençlerinki Tekel işçilerininki Sonra, ellerin elleri… Ne…
Doğdum doğalı yürüyordum Adım adım ölüme doğru Ama şimdi dışarda evvel-bahar Çiçeğe durmuş badem ağaçları İçerde masanın üstüne eğilmiş dalgın…
Yalçın Küçük küçüktür ama mide bılandırır