Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
-Hüseyin Alemdar’a- Gururdan kaç aşk batırdık biz Esasoğlan Gecelerin kovboyuyduk da yalnızlığımız ateş almadı Çok tuttu bu kapalı gişe hicran…
“Kuşlar gibi cıvıldar Tattırdığın acılar” Cemal Süreya Geldin ya apansız Pencereme vurdun ya Yağdın ya aralıksız Oluklarımı doldurdun ya Çok…
-Bülent Güldal’a-Geri çekilmiştir şiir Zorlanır belleğin kapıları Hokkası yitik divit gibidir Şairin sedefkâr yalnızlığıYol vardır geceden geçer Bir kibrit çakımı…
“Bizi oyuncak sansın bundan sonrakiler” Hüseyin Peker I. Hurdalarınızın ayarlarıyla oynamayınız son kullanma tarihini geçmemiş olabilir geçse de gam değil…
Ah günlerin vuslatı kırık, şarabı perişan! Toprağı kandırılmış körpecik ölü… Gel çaylar demleyelim kavalı lokman bir çağrıdan Yamacı yeşil bir…
I.Ben şurda kalırdım şuracıkta yazı altımdan çekmeseler Şurda bir zakkumun dibine sererdim kilimimi sararıp beklerdim aşk başımaYağmurun rüzgârım da yeterdi…
VARSIL Sina Akyol’aBenim oğlum Sina okur Döner döner mana okur Bir sözcük bozdursa zahir Nice şairi doyururŞİİRSAKAL Haydar Ergülen’eŞiirsakalından ta………………..
B. Tarıman’aSesinizdeki keder en önde gider Yontar durursunuz “ahşap zamanı” Kırgın bir tambur ellerini yitirmiş Sevmelerin çiçeği ve kanayan bahçelerAsla…
Gözlerini açtın ki İstanbul davulsuz zurnasız! ..Soğukbekarodalarının sıcağı oğul şekeri erimez sohbetinin çaya vuran mahzunluktanTersyüz bir temerküz
Akşamsa akşamdır yaşadığımız ne fazla ne eksik Cahit Sıtkı ‘dan almadık bu kederi vardı eskiden Düğmeleri kopuktu ömrümüzün inle………………..
Göç yollarında yanıldım hepsi bu Gölgemle dolaştım biteviye Kuşlarım topluca sonsuzu uçurdu Bağışladım kanatlarımı dost diye diyeDalgınlığımı çiğniyorum şu sıralar…
Ansızın uyanırsın bir yağmurun kucağından Bütün oyuncakların ağlamaklı/Düşlerinse bulanık akar/Takılır peşine kentin çiçekli sarhoş rüzgarı sisli intiharlar sıcağından-Haydi git gidebilirsen…
Yalnızlığın satranç dedesi ölmüşİşte tutuyorum bir acıyı elimde Yırtığı yamanmıyor birkaç satırınMeğer piyonların boynu bükülmüş Yemekten içmekten kesilmiş filler Yılkısı…
Biz eşiğini geçerken kopuyor fırtına Dillere destan bir savruluş! Nasıl anlatsam? ..Giderken sevgilim oluyorsun, demiş miydim sanaDesem ilk fısıltıda yıkılır…
I. Bütün eskilerim kaldı üzerimde Melodikam ve titrek soluğum Akıp gitti son çağıltı Çekip aldım çocukluğumu mızıklanmış oyunlardan Yoksun diyeYanıtsız…
Oğlum Umut Erdem’eI. ‘Oğul gitti’ diyor ceylan ağıtı ‘Oğul gitti…’Avcısı bıyık altı… Puslu sirenler vadisinde delik deşik ediyor günlerimi Yüreğimden…
Neydim ki çölün kulağına üfledim gazeli Serabınla sözleşip ey sevgiliKostak uyaklara düştüm türkülendim Dağları birbirine kattım celaliÖzgürce e………………..
Seni ayıklıyorum saç -baş dolaşık Bindirilmiş rüzgârların uğultusuSoluğunda bir tazelik ferahlık Yağmurdan sonraki toprak kokusu
Nerede o göl Çocukluğumun denizi Halkapınar Hemen kıyısında okulumun Ders araları Koşup sularında taş sektirdiğim Kağıttan gemilerim, görünmez tayfalarYedisinde gurbet…
“Mekânım Datça olsun” Can YücelŞu gelenler bizim çocuklar değil mi Güler? Şarabi Çocuklar – salkımları ağır – Lodoslu gecede bodoslama…