Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
Seni severim dediğinde duydum İplerde parça parça sevgimi. Ne zaman mektup alsam.., Sonuçsuz ve saçma kederimi………………..
Böyle dedi kaya mezarını temizleyen Rüstem Usta. Taş da çürür İncir kokuşlu dar sokakları aştınsa, görmüşündür Kıyıda, küçük bir çoc………………..
Kuşlar insan değildir, ötmüyorum. On mu vardı ayrılığa,oniki miydi? Fıstığı rakıyla soyarak yiyin. Bir miydi yaşanılan y………………..
Sonra yürüdüm hiç geriye bakmadan Piyangocuları, kebapçıları, biracıları bırakarak Bacaklarının kalınlığını falan bırakarak.Kendimi s………………..
Bahçe tarumar. Ama gözler önüne serilen Görüntünün sesi mi olmalı sözler? Serçe Cıvıltıları, çan sesleri, at pislikleri, Rüzgarın kuru yapraklarda…
Haydi gel,bir kere daha deniyelim, Mutluluk hakkını kaptırma başkasına. Solfasol otobüsüne binelim,sıkışıktır, Yakın olmanı istiyorum bana, Asu gel,bir kez daha…
Ve canlıymışçasına, hergün onu sulardı. Yağız tenindeki su buharlaşsın diye Düğmeleri en bıçkın küfürlerle açardı: Çiçekçiydi, yaprak bitlerini öldürmeyen. Fotoğrafçı,…
Benim gönlüm hep sendedir anımsarım. İlk görüşümdür ceren isimli dükkanı. Gümüşçünün önünde iki sevgili bekler, Menekşe kokusudur duydu………………..
mecnun’un tekiyim ben leyla’ya boşvermişim seni sevdada bulmuş sevdaya boşvermişimnice bin âşinayla kâm alıp gülistandan tenhâda gül kurutmuş goncaya boşvermişimo…
Şu günler bir tuhafım: düş kurmak bana yasak Cehennem “ben”im yoksa “başkası” mı cehennem? Ağzım pas tutmuş kilit dilim körelmiş…
Şiirimi ne vakit armağan etsem sana, Canların canı olur, canevimde durursun, Öpücükler kondurup bu küçük armağana Şiir-söz taşıyan bir güvercin…
Seni sevmek seni tükenmek mi biraz Kırılıp dökülmek mi yoksa gökyüzünün bittiği yerde Hep seninle beslenen o sensiz saatlerde Yangın…
ben çoğu zaman akşamları yolculuğa çıkarım yıldız yukarı unutsun diye onca pisliği çirkinliği gözün yuvarı ordan seyrederim ayın som ışığında…
Biz biz idik biz olduk / görmeyene göz olduk Güneşin terkisinde geceye gündüz olduk Kış geldi yaz dediler / bahara…
1. Ey şair! Nice Haiku’lar döktürdüm ben çoğu bilgece, Şimdiyse tanka denen Bir aşk: Otuz bir hece! 2. Bu aşkı…
Değişken bir zamandı sazdan söze sığındık Sözün bittiği yerde bin bir gize sığındık.Kalabalık bir yazın geçip de yalazından Pürtelaş bülbüllerle…
Ece Bey öldü diyeler/ hiçkimse’ler duyalar Hep’i hiç’te arayalar/ adanı sonsuz koyalarAraplarla at koştururken bir fotoğrafın arabı Kara’yı ak’tan sayalar/…
Islak mı ıslak bir dalda kalmak için çırpınan yaprak
Yalnızlığa düştük mü gümüş rengi bir zaman Çığlık çığlığa geçer o suskun aynalardan.Karanlık gecede söz bir kirpik gibi ışır Bakışır…
Sıkıldık deyince sıkılıyoruz Sevişip terlemenin yalnızlığından Bir masa, iki masa, uzun bir kalabalık Geceye bulaştık mı kan kırmızı bir yağmur…