Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
seni aralardım sevdan olarak bayılası sevinç düşse düşer kirpiğinin yanına güne geçerdik çalakalem, samanyolun, küpelerin sevişmek büyük harfle, için öyle…
bir ipliğin üstünden aldım seni kopmuştun sökmüştün beyaz kelebeklerini karanlık bulutlarla uçmuştunbir iğnenin ucundan aldım seni batmıştın keskin bir aşkla…
yeri geldi söylüyorum kan grubum A Özlem pozitif doktorlar hemşireler şaşırmasın sivrisinekler şaşırmasın ben hayatta bir kez şaşırdım günümü, seninle…
akreple yelkovan ve altında ilk aşkımı çalıntı güllerle beklediğim saat kulesi orda durun orda durun ve koklayın havasını anıların saat…
avcısının gözlerinden su içen geyik çocuk orman ayakları dünyanın ayaklarından çok üşüyen kadın uçan halımı kuru temizleyiciye vermeseydim eğer bi’…
anımsıyorum çarpışan iki uzunyol otobüsü gibi son anda gördük birbirimizi yürek boşluğuma girdiniz uzayda sürüklenen uydu hızıyla bakışlarınız kocanız ve…
aşkımızı tavuklar horozlar gagalıyor sevgilim yumurta kapıya sıkıştı mikrodalga fırınlar kuşattı dört yanımızı ütüler TV’ler müzik setleri film koptu kopacak,…
çarpıp gittin kapıyı şakkadanak önce ceviz ağaçlarına saygısızlık sonra bilumum marangozlara dedikodu gibi çıkıp gittin baca ağzı gibi ağulayarak *…
trafik polislerinin dişlerine ceza kestiği Nasrettin Hoca hızında yol alırken gülüşün yüzümü yıkıyorum imamın abdest suyuyla suçumu kabulleniyorum yani arabesk…
“…Ve şimdi bana elmaslar ve pas öneriyorsan Çoktan ödedim bedelini ” JOAN BAEZ, Diamonds And Rust çengelli iğneyle tutturdum bıyığıma…
birden duruyor, “yola her çıkışımda” diyor “bir kız vardı gözleriyle beni bekleyen bir kız topsuz tüfeksiz çıkartma yapan yüreğime bir…
duymuşsundur Kaşıkçı Elması’nı bir kaşık suda boğdum yazdığım şiire girmek istedi piç kurusu alısmışmış aşk şiirlerine var mı öyle yağma…
eldivenleri ertele, ellerin kar görsün korkma buralarda ısırgan büyümez şubat ortası şimdi n’oluyor sen gidiyorsun, yoksun, seni eksiksemeyi bırakıyorum bir…
gözlerime yükledim seni gözlüğüm tutuştu omurgası çatladı zamanın gelecekten düşünce onu götürdüğümüz hastanenin en acil servisinde o bal rengi bacaklarına…
neden bebo bu çatısı uçuk eve bu tuz camı ellerime başlarını duvarlara vuran bu kan gölü meleklere neden çağırdığımı bilmiyorum…
horoz kiraladığımız iyi oldu dimi çalar saat yerine güneş koktu mu namussuz binbir borazan hadi kadınım kaçırmayalım papağan mırıltılarını anahtar…
bir kıyı kahvesinde uyandık üç aşağı beş yukarı her şey denizdi sesimiz: iki çay, biri şekersiz çıkınımız çadır bezinden, ilmiği…
bilinmez, belki son öpüşümdür bu seni bir kadına bir nehri son ekleyişim bilinmez, bahçene ektiğim son çiçek hırsızıdır bu bomba…
geceyi uyandırdık yanık ay kimsenin bahçesine ayçiçeği ekmediği kentte çizgi roman duyarlıkları uzayın okşayışlarıyla ergenlik çağına giren yıldızlar ve kağıt…
üç-beş yıldızkaydı nöbeti on nisan sevdan karanlığa yaylım ateşte salyangoz saat tosbağa takvim ve gece dünyaya saplı kara kırık cam…