Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
Etli dudakların var yiyecek beni, korkuyorum pitekantropum dişim hayvanım birbirine yakın gözlerinden uzun ve yuvarlak sıcak karnından… gözlerin orman akşamlarından…
evlôim ni i vasilîya tu patrôsbütün resimler bizi gözetliyor tahtalardankani serâp eti ekmek îsus ve müselles içindeki başsız gözkîrya elêison…
başkasının çocuğu da olsan sen bir insan yavrususunbir insan yavrusunu sevmek istiyorum ağzı burnu kulağı ve sıcak kanı olan ve…
her şey güneşi seviyor hattâ denizler bile denizlerde nefes alan sen bile ve biz güneşi değil ışığını seven insanlarızgüneş içime…
billûr sarayında çengi dilârâ bahçede bin kaplumbağa ve inci ile donanmış filgidince açıldı kapılar ne iç oğlanları var ne cariyeler…
tahtadan yaptığım adam ne yemek yiyor ne konuşmak biliyor kaskatı gözlerle görünmez yerlere bakıyortahtadan yaptığım adam hatırlıyor ki bir zaman…
acaba ot gibi yerden mi bittim acaba denizlerde mi şaşırdım ve zamanı nasıl unutmaktayımzaman unutulunca mısri kadîm yaşanabiliyor kendimi unutunca…
bir adım attığım yerde ne vardı ki gitmemle kaybolduher adımımda sonsuz ben’leri koyuyorum boşluga ve yine ben dolmuyorumgeçip gittigim yerlerden…
Allahtan pencereler açmışlar içi sıkılan evlere pencereler olmasaydı nasıl gezerlerdi karanlıklarda ayağa kalkmış büyük böcekler nasıl tırmanırlardı merdivenlerdentahta evler eski…
bana aynada bir suret göründü benden başkası bilmem memleket-i çinden midir ya maçinden mi sordum kimsin diye bir kahkaha atıp…
adımı unuttum adı olmayan yerlerde ne in ne cin ne benî âdemzamanlar içinde kuşlar uçuyor kervanlar geçiyor bir iğne deliğindençarşılar…
oyluk kemiğimi çıkarıp kendime bir kadıncık yaptım ve bir şamar vurup rafa oturttumben evden çıkınca kadıncığım yemeklerimi pişirdi söküklerimi dikti…
tennûre giymiş ağaçlar aşk niyâz eder mevlânaiçimdeki nigâr başka bir nigârdır içimdeki semâ’a nice yıldızlar akar ben dönerim gökler döner…
Vakit geldi kunâla dünyayı göreli çok oldu tam kırk yılda seni buldum kunâla bu can tenden geçmeden bu dünyadan göçmeden…
bir vardım bir yoktum ben doğdum selim-i salisin köşkünde sebepsiz hüzün hocamdı loş odalar mektebinde harem ağaları lalaydı kara sevdâma…
yaramaz kız bahçeye gelecek benimle oynayacakşamandıra babacığım ona bütün oyuncaklarımı versem ve bütün nedirciklerimikertenkeleler kaçacak ve biz güneşten saklanacağız çok…
vurma kazmayı ferhâaadhe’nin iki gözü iki çesme âaahhhdağın içinde ne var ki güm güm öter ya senin içinde ne var…
tavan arasına kaçan çocuk erik ağacından görünen göğü düşünür akşamın acısı içine çökünce uyurbenim küçük bir kedim vardı ahmak bir…
gövdesinden kopmamış kelle yukarı bakıyor ağaçta düşüncesi var gibi gövdesinden kopmuş kelle hiçbir yere bakmıyor hiçbir düşüncesi yok gibiağacın gövdesi…
bilmemek bilmekten iyidir düşünmeden yaşayalım mâra günü ve saatleri ne yapacaksın senelerin bile ehemmiyeti yoktur seni ne tanıdığım günleri hatırlarım…