Bunları da Okuyun
Ümit Yaşar Oğuzcan
Düşünüyorum da; bir bakıma senden öncesi yok gibi bir şey Çünkü senden önceki yıllar, sana hazırladı beni Senden önce tanıdığım…
Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan Derin bir sizi giriyor…
Süzülüp mavi göklerden yere doğru Omuzuma bir beyaz güvercin konduAldım elime, usul usul okşadım Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadımBembeyazdı tüyleri,öyle parlaktı…
Bitmişse Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz sefalar Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse Bir akşamüstü garipliği Sarmışsa her yeri Güneş devrilmiş Renkler solmuş…
Bu nasıl sevgi böyle? Bu nasıl tutku? Bu nasıl özlem? Ne zaman gözlerini görsem Bir çoğalıyorum, bir eksiliyorumMutluyum varsın diye…
Ben sersemin biriyim Oturmuş senin için aşk şiirleri yazıyorum Ellerinin beyazlığın………………..
Beni öylesine sev Öylesine artır ki Hep senin üzerinde kalayım………………..
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan Sürekli bir aldanış bir daha bir daha Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha Çikabilmek ve sevmek…
Her şey güzeldi bir zaman, çok önce Şehirler, insanlar, güneş deniz Mutluluğumu görebilirdiniz Çökmeseydi içime bu son geceHer şey bir…
Çekingen adımlarla sesiz ve ürkek Bir gün uzaklardan bir giz gibi geldin O büyülü şarkılarını söyleyerek Gençliğimi geri getirdi ellerinSundun…
Don deyip de geçmeyelim Hepimizin iyi kötü bir donu var Yünlüsü pamuklusu İpeklisi naylonu varAyşe hanımınki fıstıki yeşil Durur yaprak…
Bir ölü gelecek evine yarın Gözlerinde yarım kalmış arzular Dalıp hayaline hatıraların Duracak kapıda sabaha kadarDuyunca k………………..
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından Yetişir bunca…
Kararmış tahta masamızda bir şişe şarap, Gecelerden bir gece bezginiz. Üstelik adamakıllı sarhoşuz. Ellerin, ellerimde. İspanyol meyhanesinde bir kadın Çığlık…
Ayten’i Markiz pastanesinde vurdular Onu ben vurdum Ayten kanlar içinde düştü yere Bense ağlıyordumŞimşek gibi loşluğunda Markizin Bir usturaydı ellerimde…
Bana benzeyen bir gözlerim kaldı Bir de kederli bakışlarım Düşüncemin olmadığı Aynalarda ben varımYalan değil değiştiği………………..
Önce aynalar farkedecek yokluğumu Sonra e………………..
Maruzatım odur ki;en iyi bir dostsun Dağların doruğunda bir çiçek kadar iyi Sen karanlıkta yüzümüzü ağartan ışık Resimlerin duvarlarda şakır…
Farzet ki;geri gelmiş o gamsız devir Delicesine sevdiğin senin olmuş Bir bahar sabahı sahilde seninledir Yanan alnını alnına dayamışsın O…
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde bir uzak ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey…