Bunları da Okuyun
Oktay Rifat
Eskisi gibi yaşıyorum Gezerek, düşünerek Yalnız biletsiz biniyorum vapura, tr………………..
Eski bir aynada çoğalıyordum. Birden On, onken yirmi; büyüyor kalabalığım. Fırıncı, demirci, sabuncu, meyhaneci; D………………..
Sözde Böyle açık saçık Uykulu mahmur Bahçe sul………………..
her ağacın arkasından karşıma siz çıktınız öylesine çoktunuz ki bunaldım yalnızlıktan rüzgarınız esiyordu dağ taş deli gibi savru………………..
Öyle sevdalar vardır, biter baslar; Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden; Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor. Yanıyor bin kollu…
Yokuşu bitirince artık görünecektir Kırmızı cumbasıyla aşı boyalı evin Ellerini tutunca bir çocuk gibi sevin Bir beyaz pırıltılı tepside kahve…
Ekmek dizimde Yıldızlar uzakta, ta uzakta…………………
Hısım akraba karşıda Gece yatısın………………..
Gün usulca karardı pencerede, Gece oldu lambaya bakıyordum
Denize vuran balıkçı bir aynadan döner bize yüreği rüzgâra göre mintanı yamalı
Kireç badanalı duvara kömürle adini yazdım bir gemi resmi çizdim üstüne balıklarını dizdim gemi aldı götürdü seni tükürdüm mavisine sildim…
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem, Boğazımda düğümleniyorsa lokma, Buluttan ne………………..
Ben eski zaman aşığıyım Sevda çeker düşünürüm ağlarım Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız Bazen çocuk gibiyim bacak ………………..
Kasımpaşa kıyıları tersane Bir kız sevdim alimallah bir tane Herdem sevdalıya kız mız bahane Top çi………………..
1Bir öpüş su içiyor maşrapasından gecenin, her dudak yalnızlığımızın peşinde, batık gemileri dirilen güneşleriyle göksel balıklarına karşıcı gelebilir mahalle.Ne güzel…
Siz bir başlangıç bile değilken yokken denemez çünkü vardınız geyikler inerdi gözlerinize ağaçlarınız fındık ve sincap bu yüzden omuzlarınız memeleriniz…
İstanbul’un üstüne güneş doğdu, Çıktı silkinerek gecenin içinden, Kız gibi minareleriyle Süleymaniye, Sultanahmet, Sultan selim, Fatih………………..
Sofalar seninle serin Odalar seninle ferah Günüm neş’eyle uzun Y………………..
Mademki maksat barış Yurtta barış Cihanda barış Salla gitsin atom bombasını Mist………………..