Bunları da Okuyun
Halk Edebiyatı
Mağara Çölü’nde kavga kuruldu Öttü tüfek davlumbazlar vuruldu Duydum Bozoklu’nun beli kırıldı Bin atlıya yamaç onu beylerinCad’oğlu geliyor bakın ilvana…
Kula at da der ki yavuz kaçarım Kepir tusbasının uğrun geçerim Üstümde yiğitin kanın içerim Yalımlar arkamdan sündüğü zamanYağız at…
Bozok Han’dan sürer gelir ötesi Özer Oğlu, Seyfi Han’dır atası Baz şahanlar sarı kaplayan yuvası Varılmaz yurduna Küçük Al’OğluDağlarında ala…
(Necip Paşa) Yozgat tarafından çıktı bir paşa Avşar’ınan Kürt’ü yaktı ateşe Dövüşün dövüşün de çıkaman başa Sen de gönlünle gel…
Kozan’a eller Kozan’a Akıl ermez bu düzene Öldürmüşler beyimizi Yasak mezarın gezeneKara çadır is mi tutar Altın tabak pas mı…
Çıktım Kozan’ın dağına Remil attım dost bağına Ahbaplardan imdat yoktur Kaçalım Gavur Dağı’naOlur mu beyler olur mu Evlat babayı vurur…
Çıktım Kozan’ın dağına Karı dizleyi dizleyi Yaralarım göz göz oldu Cerrah gözleyi gözleyiKozan Dağı karlı buzlu İçi dolu gelin kızlı…
N’olaydı da Kozanoğlu’m n’olaydı Sen ölmeden bana ecel geleydi Bir çıkımlık canımı da alaydı Böyle rüsva olmasaydık cihandaNeyledik de Hakk’a…
Kozan’a iller Kozan’a Akıl ermez bu düzene Öldürmüşler beyimizi Yasak kabrini gezeneKara çadır eğme ilen Ucu yere değme ilen Ne…
(Yusuf) Acem ellerinden coştum da geldim Arayı arayı çocuğu buldum Altmış iki aşık sazını aldım Ver sazını bana ey Sarı…
Yürü bire Pınarbaşı Acap karın kalktı m’ola Gözü büyük ablak sunam Çığırından saptı m’olaHuda sılayı niyetim Gurbete verdin kısmetim Möhür…
Yürü bire Pınarbaşı Acap karın kalktı m’ola Boynu uzun tor sunalar Su yoluna çıktı m’olaTez gelir Kaynar’ın yazı Hoş akar…
Yürü bire Hemite’nin kalesi Dört bir yanın gülbenk oldu ün oldu Göğsümüzün göz göz oldu yarası Arap atın koç yiğidin…
Yürü bire Halit’in kalesi Dört bir yanın gülbenk olur ün olur Arap atlar döne döne döğüşür Arap atın koç yiğidin…
Yükseklerde şahin gibi süzülür Enginlerde turna gibi düzülür Haçan dostu ansa gönlüm üzülür Şimdi döndüm düzen tutmaz tele benAdama bakışta…
Yücesine çıktım baktım engine Ovasının köpüklenmiş selleri Yiğit olan düşmez ise dengine Kendisine güldürür hep elleriYücesinden baktım gördüm uzağı Kahpe…
Yüce Hak’tan bir dileğim var benim Yaşadıkça yardan ırak etmesin Yar yanında geçer olsun her günüm Kem rakibin dağında gül…
Yüce dağ başında kamber tay olur Korkarım ki emeklerim zay olur Sevda sevda derler üç beş ay olur Bizim sevda…
Yine şenliklendi dereler düzler Ağyari görünce yüreğim sızlar Yeşil cübbe giymiş gelinler kızlar Firuz Bey-Acem’e geçti turnalarUçurun da ördek ilen…
Yine bir dilbere meyil aldırdım Ak gerdanda benler zer-nişanlıdır Çift çift olmuş kirpikleri belinir Zülfünün telleri pek reyhanlıdırBana nisbet çıkmış…