Bunları da Okuyun
Halk Edebiyatı
Çok sevdiğim Hasan Dağı Şu dumanın hal olma mı Senin gibi yüce dağın Eğlim eğlim yol(u) olma mıHasan Dağı’nın eteği…
Çıktım yücesine seyran ederken Yavru şahin gibi bas kara gözlüm Diller kalem olmuş nedir mürekkep Çek beyaz üstüne yaz kara…
Çıktım yücesine seyran ederken Engininden abaz abaz il gider Şol giden illerde gördüm bir gelin Kadir Mevla’m daha neler halk…
Bir yiğit de bir güzeli severse Emrettiği yere hemen gelmeli Ardına düşmeyle güzel sevilmez Güzelleri koşup koşup bulmalıZehirdir kötünün ekmeği…
Bir yavruyu sevdim gölde gölekte Altın küpe şan veriyor kulakta Peride hörüde gökte melekte Acap sevdiğimin eşi var m’olaBir yavruyu…
Bir ucu burda da bir ucu şurda Döş kolanı yetmiyor göbeği yerde Akkoyunlu’da şu büyük evde Dunduhar oğlunda gördüm bir…
Bir sofra isterim kimse sermedik Bir yayla isterim kimse konmadık Bir güzel isterim yad el değmedik Ellenmiş de bellenmişi nideyimSeverim…
Bir küçücük ceran geldi Bizim köyün yöresine Bir yavru yardan ayrılmış Her gün ağlar çırasınaYenem dedim yenemedim Çok çalıştım tutamadım…
Bu gün ben bir güzel gördüm Ne öpüp ne koçabildim Ne meclisinde oturdum Ne dolusun içebildimSevmem güzelin ednasın Gayrıya gönül…
Cebir elem şu dağların başından Avlayalım kekliğinden kuşundan Samantı ırmağından pınar başından Geçemem artıyor figanım dağlarYaz gelince soğuk pınarlar akar…
Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeye elde fermanım mı var Azrail gelmiş de can talep eder Benim can vermeye dermanım…
Burcu burcu kokar durur Mut’un gülleri gülleri Bülbül gibi şakır durur Tatlı dilleri dilleriGurbet ele varmak gerek Aşka gönül vermek…
Çeşit çeşit bağlamışsın başını Uydurmuşsun zülfe hilal kaşını Korkarım ki bulamamışsın eşini Zülfü gerdanına turmalı gelinBen seni severim ne heves…
Bir güzelin mecnunuyum efendim Hasretinden dertli sinem dağlıdır Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece Benim gönlüm şu güzele bağlıdırYanaklar dopdolu…
Gökyüzünde yeşil yaprak Yere düşer ırak ırak Basdığımız kara toprak Usul boydan aşar bir günBulut gökden şişesidir Yağup yere düşesidir…
Bir gün bir dilberi ettim temaşa Sünbül saçın sırma tele uydurmuş Kesmiş kakülünü dökmüş eğnine Şirin şirin dudu dile uydurmuşFelekte…
Bir gülceğiz istedim de vermedi Çocuk kadar hatırımı görmedi Bilmem garip sandı yoksa bilmedi Kalsın sana top zülüfü burmalıEvinizin önü…
Bire ağlar bire beyler Ölmeden bir dem sürelim Gözümüze kara toprak Girmeden bir dem sürelimAman ey Allah’ım aman Ne aman…
Bir çift turna uçurdum Yozgat dağından İzin aldım ağasından beyinden Başı pörkenekli Çavuş köyünden Erzurum çölüne konun turnalarNe çok olur…
Bir çift keklik gördüm sıra çekilmiş Eşinden ayrılmaz seker ikisi Taramış zülfünü gerdana dökmüş İnci ile mercan dizer ikisiBirini benzettim…