Bunları da Okuyun
Browsing: Cemal Süreya
Zaman mı? Değil zaman Akan zaman değil mesafelerdir Güneşin çekici yukarda Suyun bıçağı aşağıda Krom alçakgönüllü, bakır utangaç Ağaç: bir…
Kimsenin ölümü, Çinli şair Li Po’nun ki kadar güzel olamaz. Li Po sandaldaydı, yete………………..
Odada Neydi onlar, açmalık belki; Camekânda neft, güherçile, Belki de rum ateşi.Yanıbaşımızda Bir su akardı el………………..
Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış. Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları…
12 Temmuz 1972Zuhal’im, hayat! Hayatımsın. Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni. Bir de şeyi bilmeni isterim: benden yanlış yere,…
Damakta serçe gibi seken bir şarap şimdi Ustamın üzüme attığı enfes düğüm; Ve gözetimi altında çarkıfeleklerin Uzak buzulların soluğuna yatırılmış…
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı. Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım. Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya. Manzaraysa ayrılığa sıfır!…
IV.Hoparlörlerinde halı ve mevlithan Gri gözlerinde zararsız kırlangıçlar, Alnaçlarının ardında kirli kan, Önündeyse temiz ve vurulandan akan.Bugünün şarkısıdır ama yarın…
Dün hayatıma bir köpek girdi Köpek, basbayağı köpek, sokak köpeği Dün girdi, dün 22 nisan salı Şapkamla beraber oturuyordum, Mevsim…
Eylül’dü.Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş…
Çağdaş şiir geldi kelimeye dayandı. François Villon’dan, André Breton’a, Henri Michaux’ya bir çizgi çekelim, bu işin nasıl bir evrim sonucu…
Silmeye çalışma yavrum lekeni gözyaşlarınla, çünkü bitektir leke taşır görkemli düşlere mahvolmaz renklerini dehşetin karanlık yol açıp kendine en yalın…
“Gelecek Yüzyılın Çiçeğiyim”“1984 çıkıp gidiyordu dünyadan. Saat 24’e doğru 67 ilimizin bazılarında bir sürü olay oldu. Ben bunların ancak bir…
Bugün ne? Saat gecenin bir buçuğu… Bugün günlerden ne? Gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim Geçip gidiyorum bütün hayatımı da…
muzaffer buyrukçu’yakaç yıldır akarım bilmem pazar yerini dinle ak bakışlı bir çeşme söylüyor – kaç yıldır akarım bilmem pazar yerinikoparsınlar…
Bütün bir gün derin suları kolladı şunun için Bir çoban mevsimini geçirmek için saçının billûrundan Üç kulesi altı şairi sayısız…
Sen sık sık gülen gülerkende Sevecen bir akdeniz çizgisini Sol yanına ağzının İliştiren çocuk özenle Yabana mı atıyorum yani seni…
I.Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem, Daha çok seviyorum Cansever’i, Uyar’ı, Can Yücel’i Bir de fethi Naci’yi, ve elbet…
-I-Art çocuk, Muhyiddin Çelebi, Molla Fenari’nin kısık fitili; Okuduğu her beyitten sonra Gülsuyuyla yıkardı ağzını; Kirlidir şiir; ve söz, atılmazsa…
Sukürenin perisi sen; sen, taşkürenin avcısı, Bir kişi daha olsa yanınızda Siz orda öpüşürken, Ne diyorum bir kişi daha; Alamut…