Bunları da Okuyun
İkinci Yeni Dönemi
Beni dünyadan ötelere götürdün Kollarımı bağladın dur dedin Tuz kokan geceler dur dedi Durdum bekliyorum, gelmeAy aydınlık gece kara Gözlerimin…
Hep ondan çoğalır kâğıtlarda Hep o Meryemsi duruşundan Döker el kadar Avrupalı yüzünü Paylaşır milyonla aç adamMasal ister milyonla aç…
Gülerken yüzün Dem çeken bir güvercinin sesini İçin için büyüyen çimenleri Baharda lunaparkı, bayramyerini Ve alışkanlıklar dışında………………..
Yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti bizi Utanırız tadına varmaktan içkilerimizin Biri bütün güneşleri toplar, verme………………..
Sokağı beğendim mi bir bakıp pencereden Çıkıp gitmek olmalı özelliğim bu benim Senin durman, küçük sevinçleri yaşadığımızın Ey yağmur, ey…
Kayboldum Bir köpeğin çocuğu beklediği gibi Hasterle kamaşık yüreğiKayboldum Bağırırlar, seslerini yankısı dönmez geri Dönemez bir türlü………………..
Haddeden geçirip altını İpek teline sararlar Kalptan olur Altın yaldızı vururlar Ak gümüş üstüne ince elleri Barışta ağıtlar gibi yumuşak…
Dayanıksız şeyler durgun alışlarda Ezilir ipek, küflenir tevrat, çalınır inci Doğu çarşısının yoksul yahudisi Bir dost esintiyi yineler-………………..
Bana yaşadığı kentin kumunu gönderen Bir sevgilim vardı Bense merak ederdim hep oranın ………………..
Elyazını yaktım, dürüsttü ve aşınmamış Sevgi sözcüklerini yaktım, hoyrattır onlar Sıcaklığı saklı akarsuyu anlamazlar Sorular, kurutur incitir sorarlar Elyazını yaktımAdresini…
Bunlar en mutlu günleri ayrılığımızın Yanaşma………………..
İttim kapıyı girdim içeri cesurca ya da aptalca O ve çocuklardı dünya Yalnızlığım yitti Karşılığında Bir saksı beyaz siklamen Siyah…
Adam senin böyle ilk gündüzden Sulayıp biçtiğin çayır çimen Üç güne kalmaz tazelenir Adam senin böyle kuşluk vakti Ürküttüğün serçeler…
İlk bu sabah İlk bu sabah göğü görmedim İlk bu sabah kaysı çiçeklerini Hüzün ilk kez konuk gibi gelmedi Efendim,…
İlk bu sabah İlk bu sabah göğü görmedim İlk bu sabah kayısı çiçeklerini Hüzün ilk kez konuk gibi gelmedi Efendim,…
Tadını, yağmura duygulanmanın Paylaşır kuşlarla biri gizlice Gülmesini tutamamış bir sincap Sallanır utanç bahçesindeYalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden Bir…
Çok geç, yüzeydeki güller için Bırakmaya çocuklar hatırlanır Kiliseler, camiler ve Allah’ın yoksulları Yapılır yeniden süslen………………..
I SabahleyinKarayı kaldırın mavi koyun umudumu yitirmedim Beni çağırın gülümserken uykunun bir yerinde Eliniz beyazken uzatın isterim Karayı kaldırın sevgi…
Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamayaKalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya Yitenler olduğu görülüyor bir…
İster ki herkes ölsün Neler besleyip büyütmüş Gömmüştür neleri gizli gizli Belleği sıra İster ki herkes ölsünŞarap olacakken sirkeye dönmüş…