Bunları da Okuyun
Öz (Saf) Şiir Dönemi
Bu dünya bir benzeyiş, bir vatanı andırış; Ve göz, görmediğine kendini inandırış! ..
Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir! Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir!
Ateş benim yıkayan, yuyan, emzirem annem! Bir arınma kurnası olsa gerek cehennem…
Hasta olsam, ilâcım, çorbam, sütüm, o kitap… Suda mantarım, gökte; paraşütüm o kitap…
Kudret O’nun; gayrında ne mecal var, ne tüyan; Alim ilmine yansın, pazısına pehlivan…
O kanun ölümsüzlük nizamının hevengi, O kanun doğru, güzel, iyinin tek mihengi…
Sayılar yalnız Bir’in kendi dalgalanışı, Sayılar kemmiyetin keyfiyeti anışı…
Hasret bir rüzgâr, kapı kapı aralar geçer; Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer…
Su çekildi, göründü sanki zamanın dibi; Korkuyorum, bu akşam kıyamet varmış gibi…
“Var”ın altında yokluk, yokun altında varlık; Başını kaldırda bak, boşluk bile mezarlık..
Renkte, seste, ışıkta her şeyde bir ihtizaz; Her şeyde bir titreşim, zikir, fikir ve niyaz…
Tek neşe bu dünyada, var olmanın sevinci; Ve tek ilim, varlığın bilinmeden bilinci….
O dem çocuklar gibi sevinçten zıplar mısın? Toprağın altındaki saklanbaçta var mısın?
Perdenin ardı perde, perdenin ardı perde, Her siper aşıldıkça gaye öbür siperde…
Yalnızlar! .. O havuzun çevresinde birleşme… Susuzlar! .. O havuzda suyu kesilmez kesme!
Zıtlar arası ahenk, af ve günah yarışta; Bütün zıtlar kavgada bütün zıtlar barışta….
Marifetli hokkabaz, başını kaldır da bak! Gökte bir oynayan var, yıldızlarla kaydırak…
Adının o bahçeler, her gün anıldığı yer; O bahçeler, yalanın bile yanıldığı yer…
Perde düşse ve her şey olduğu yerde donsa; Görünse yıldız yıldız, fezada Anayasa…
Sayılarda çoğalmak, niçin, ne olmak için? Bir tek hiçtir çarpışı, kırk milyona bir hiçin…