Bunları da Okuyun
Öz (Saf) Şiir Dönemi
Baktığımız her ufkun öte yanına hasret; Bir ömür ürüyoruz, nereye varsak hicret…
Zamanın olmadığı diyar acaba nasıl? Kesiksiz bir ân mıdır bundan sonraki fasıl?
Ne varsa çöplüğe at, belli başlı zamanlık; Ölümü öldürmekte olanca kahramanlık.
Ramazan mübarek ay, müminlerin balayı; Hatırla der, suyu bal kaybedilmiş sılayı…
Bu yük senden Allah ‘ım, çekeceğim, naçarım! Senden sana sığınır, senden sana kaçarım!
Ben gurbet rüzgârının üflediği kamışım… Bir su başında mahzun, yapayalnız kalmışım…
Renkler, mavi, kırmızı, yeşil, erguvan ve mor; Camlarda, kaybedilmiş vatanı heceliyor…
Hangi dağa tırmansam muradım ötesinde; Murad, bugün yerine her günün ertesinde…
Bir yer var ki, orada sayı üstü endâze; Ne solmak, ne yıpranmak, her şey ebedi taze…
Yokluk, o donduran buz, o söndüren karanlık; Büsbütün bilgisizlik ve tam bir unutkanlık…
Zonklayan başım benim, an pıhtısı, cerahat; Ona yastıkla değil, secde yerinde rahat…
Her şeyde bir tükeniş, her oluşta bir bitiş; Gökten ses: Ölümsüzler kafilesine yetiş!
Çıbanımız çok derin, işletemez yakılar; Nerde bizim şarkımız, nerde öbür şarkılar?
Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu! .. Yine sen kesiyorsun, küfür uğrunda yolu! ..
Pencereme vurmayın, ödüm patlayabilir; Dokunmayın, vücudum boşluğa kayabilir…
Oluş sırrı, o nurdan heykelin eteğinde; Ve ölümsüzlük balı, şeriat peteğinde! ..
Su duadır, yakarış, berraklık, saffet; Onu madeni gökte altınlar gibi sarfet!
Allah’a hakikatten yola çıkmak, meşakkat; Allah’tan yola çıkıp varılan şey, hakikat…
Bu dünya insanlığa manevî hamam olsa; Her rengiyle insanlık tek renkte tamam olsa…
Kazanda su kaynasa sanki ben pişiyorum; Bir kuş bir kuş öldürse sanki ben can çekişiyorum…