Bunları da Okuyun
Dönemler
Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı… İste odur düşüncelerimin başucunda. O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda, Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.Kendi bahçesidir onun…
IDamlara bakan penceresinden Liman görünürdü Ve kilise çanları Durmadan çalardı, butun gün. Tren sesi duyulurdu yatağından Arada bir Ve geceleri.…
Böyle gece yarısından sonra Ne diye ışık yanar bu dağ evinde? Ne yaparlar acaba içerdekiler? Konuşurlar mı, tombala mı oynarlar?…
İlk yemişini bu sene verdi Kızılcık Üç tane; Bir daha seneye beş tane verir Ömür çok, Bekleriz; Ne çıkar?
Asfaltın üzerinden Bisikletle geçen kızın Bacaklarının arasında Bir güvercin çırpınmada Ve küçük bir kalp… Küçük bir kalp çarpmadadır
Güzel kız; sen küçüklüğümde Bahçemizde ki erik ağacının En yüksek dalına kurduğum Öksenin üstünde dolaşan Saka kuşu kadar Sevimli değilsin!
Alnimdaki biçak yarasi Senin yüzünden; Tabakam senin yadigarin; ‘Iki elin kanda olsa gel’ diyor Telgrafin; Nasil unuturum seni ben, Vesikali…
Dili çözülüyor gecelerine. Gölgeler kaçışıyor derine Alıp sihrini bilmecelerin: Gün doğuyor şehrin üzerine. Korkarak şeklalıyor bacalar, Gün doğuyor şehrin üzerine;…
Alıp içinde sesler uçuşan bu aksamdan Hafızamı bir deniz kıyısına çeken yol, Aydınlık rüyaların peşine düsen gondol Mavi bir denizde…
Nedir bu geceyle gelen birsam? Duyuyorum serzenişlerini. Karanlıkta ağzının yerini Arıyor deli gibi hafızam.’Yanıyor unutulmuş buhurdan Yine gecenin içinde sesiz’…
Ey hatırası içimde yemin kadar büyük, Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısı Hala rüyalarıma giren ilk göz ağrısı, Çocuk alınlarda…
Bıktım usandım sürüklemekten onu, Senelerdir, ayaklarımın ucunda; Bu dünyada biraz da yaşayalım, O tek başına, Ben tek başıma.
Şöförün karısı, kıyma bana; El etme öyle pencereden, Soyunup dökünüp; Senin, eniştende gözün var; Benimse gençliğim var; Mapuslarda çürüyemem; Başımı…
Sarhoş oldum da Seni hatırladım yine; Sol elim, Acemi elim, Zavallı elim!
Kımıldanır mahallemin daralan ruhu Basma perdelerimde gün batarken Atıp saatler suren uykusunu Odama uzanır akasyam pencereden Kırmızı uzak damlarda bir…
Gerin, bedenim, gerin; Doğan güne karsı. Duyur duyurabilirsen, Elinin kolunun gücünü, Ele güne karsı.Bak! dünya renkler içinde! Bu güzel dünya…
Elinde Bursa çakısı, Boynunda kırmızı yazma; Değnek soyarsın aksamlara kadar, Filoya tarlasında.Ben sana hayran, Sen cama tırman.
Şiir yazdım bunca senedir Ne buldum? Eşkıyalık edeceğim bundan sonraHaberi olsun yol kesenlerin İş yok artık kendilerine Dağ başlarındaMademki ekmeklerini…
Bardak boşalır bencileyin dolmayı bilmez Benzim gibi yaprak sararıp solmayı bilmez Hiçbir şey canımca feda olmayı bilmez Canım senin uğrunda…
Mektup alır, efkarlanırım; Rakı içer, efkarlanırım; Yola çıkar, efkarlanırım. Ne olacak bunun sonu, bilmem. ‘Kazımın’ türküsünü söylerler, Üsküdar’da; Efkarlanırım.