Bunları da Okuyun
Attila İlhan
Kapıyı açık bırak Hiç kimse görmes………………..
hangi bulutlara niçin sarındın gözlerindeki mavi kimin gökyüzü süheyla değildi başkaydı adın gülüşlerin donuk neş’e öksüzü o erken sonbahar g………………..
Geçerdi hep Pırıltılı kanunlar Neves gecelerden İhtimal buhranlı gecelerdi hep Yüreğinde yalnızlığın tortusu Vazoda yaseminler Ufu………………..
bir gül takıp ta sevdalı her gece saçlarına çıktı mı deprem sanırdın ‘ kara kız ‘ kantosuna titreşir kadehler camlar…
-babam şair bedri ilhan’a…- olmuyor neyleyim olmuyor velinimetim efendim olmuyor yirminci asırda tarz-ı kadim üzre gazeller söylemek beşiktaş’a yakın hanesi…
melengecin dalinda cifte sigircik diley cifte sigircik cigerime ates degdi oley diley oley gencecik zehir pamuk irgatligi gavur gundelikcilikrinna-rinnan-nay yuregim…
Seni kim çizebilir şubat yolcusu Yalnız akşam olsun dağınık olsun Ce………………..
yolumdan çekil yavrum bağlasalar duramam demir asa demir çarık dedim neyleyim! yolculuk dedim ağaçlara tünedi yine akşam kargalarla bir rüzgar…
Tanrının sokaklarda yalnız dolaştığı zaman Adına kör karanlık diyorlar Güneş de üç-buçuk aylık piçini düşürecek bulvarlaraHıncımdam Makon’da bir Çinli’ye gözlerimle…
haçan demir dökende ateş yiyesim gelir gök sofraya çökende doruktan sesim gelir dağdan yürek sökende kurşun dökesim gelir çatal şimşek…
o gemiler ki yağmur taşır gece sabaha karşı birden korkularımıza bulaşır gök gürültüsüyle derinden o gemiler ki yağmur taşır gözümüz…
gecenin ortasında ne işin var yıldızlara dokunma yanarsın bak birazdan ay da batacak karanlık bulaşmasın ellerine tersine döner yolunu bulamazsıniçi…
‘sabiha bu adamlar beni alıp götürecek sakın ha ağlamanı istemiyorum soracakları varmış yıllardır sorarlar anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek…
İşte sımsıcak lejyoner bakalları içinde Margot’nun sigarillosuna ateş tutuyor Tersine dönük gözkapakları uykusuzluktan Kirli sarı bir gök birikmiş kadehinde Hiçbir…
sen yoksun deniz yok yıldızlar arkadaşım ya bu gece harikalı bir şeyler olsun yahut bir bomba gibi infilak edecek başımağzımda…
yıldızlar damlıyordu parmak uçlarından kısa kirpiklerine ne kızlar asılı elektrik çıtırtısı yok gibi saçlarından yüzünde görünmez bir şiir yazılıbir türlü…
Kadınlar sonbahar yapraklarını dökmeye başlar Titrek dudaklarında sarışın bir keder Nabız kaybolur kan susar dolaşım yavaşlar Sisli bir nebuloz gökte…
kirpi gibisin çocuk her tarafın………………..
özel yağmurunu yanında gezdirirdi cam tozu serpintisi su pırıltılı profili oğlan çocuğu ağzı hüzün sevda çetin bir sınav bunu bilirdi…
Işıkları söndür suna su Vapurları duyacağız ha Dün gece uykumda sıçradım Beni mi çağırdın suna su Nereye………………..