Bunları da Okuyun
Attila İlhan
istanbul ve sen / neydi o bir zamanlar sanki gençliğime doğru yaşlanıyordum çengelköy’de yaz unutulmaz erguvanlar hangi yanıma dönsem seni…
GİBİ REDİFLİ GAZEL yorgun kadınlar içtik yalnızlıktan uğuldayan tuzlu kan gibi nice akşamlar devirdik çengi kıyamet ‘kızıl sultan’ gibi vurdukça…
cam yeşili bir kız çok kirpikli saçları nasıl karanlık bir kızıl örtülü bir güzellik benzeri olamaz dudaklarındaki kan etkiliyor asıl…
büyük bir şaşaadır ölüm ebruli nurlarla gelir öyle bir yanardağdır ki öfkesi mutantan destur’larla gelirkarşıtıyla yüklüdür herşey
akşamın acı su karanlığı içinden soğuk kadife teması yalnızlığın şuh bir kahkaha balkonun birinden gizli işareti midir bir başlangıcınsevmek için…
cam ipliğinden sıkı dokunmuştur kristal vitrindeki bu loş kadın soğuk tenhalığında kaşları alnının ince bir hayretle sanki donmuştur yansımaları sokağa…
cebbar oğlu mehemmed kaman civarına bahar gelince yıkılır ovadan apdal çadırları yücesinde pare pare duman tutmuş düdüldağ’ın yaylasında mekan kurulur…
sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin hiç görmediğim yıldızlar gözlerine doğmuş bir büyüklük duygusu dağlar gibi yüreğinde ah biz…
Bütün kapılar kapandı, dışardayım Birden karşıma çıkmayın korkuyorum Uykusuzum fena halde, s………………..
tut ki gecedir karanlık sıvaşır ellerine camlardan birden kırmızıya döner trafik ışıkları kükürtlü dumanlar yükselir korkuya batmış camkırığı adamlardan tehlikeye…
Öteki kapımdan gel bunu açamazsın Eski gözlerinle gel öldürmek vakti gel Hem tetik bulun ardında biri olmasın Hanidir ben bu…
Sen benim hiçbir şeyimsin Yazdıklarımdan çok daha az Hiç kimse misin bilmem ki nesin Luzumundan fazla beyaz Sen benim hicbir…
– bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları için yazılmıştır.-ben bir duvarım hiç güneş görmedim sen hiç…
sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak denizle gök arasında çiy yorgunu şehre kurşun kubbeleri…
asıl büyük sarhoş benim uzaktaki ben ki tek damla şarap içmedim ekmeğin beyaz zeytinin siyah olduğunu biliyorum asıl büyük sarhoş…
ikinizden hanginizin saçları gece laciverdi siyah yıldız tozundan ışıltılı ve zenginbakır çalığı gözleri derin yer yer efl………………..
onlara ün mü gelir bazı ses mi duyarlar yumuşak bir kedere ufalır bakışları idam mahkumlarıdır aslında ihtiyarlar ölüme koşullanmış bütün…
Şamdanları dolanınca eski zaman sevdalarının Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın Nemli yumuşaklığı tende denizden gelen ahın Gizemli kanatları ruhta…
Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
Allende Allendeölüm birden boşalmasıdır insanın kendisinden gizli titreşimler uçar belki boşlukta sesindengüneş vurunca parıldar görünmez ayak izleri ki beyhude korularda…