Bunları da Okuyun
Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
Akşamları göl eflatun bir keder Sazlıklarda pırıl pırıl Buz tutmuş bataklık kuşları Ağaçlardan Çürük sarı ve kızıl Son yapraklar dökülüyor…
hacı murad’la olduk eski kafkasya’da ihtiyar çuvaşgili santur çalıyordu ne çaldığı zaten anlaşılmıyordu oğlu belki o saat asılıyordu şarap patlak…
mevsimidir müphem bir meltem yoklar dal uçlarını gizlice ürperir yaseminler körfezde deniz dalgın bilinmez hangi aşktan arta kalmış vahim bir…
kederli bir ağustostu mehtabı ölüm tehlikesi tellerde bir vınlama elektriğin titremesi adeta gümüş kaplama yağlı beyaz bir taksi bebek’te unutulmuştu…
bir gece nevin çizmeli gözleri pala parıltısı kırbaca sarılmış eli mümkün değil anlaşılması burun delikleri titrek aynasının önünde kadın oya’nın…
yüksekkaldırım’da bir akşam maria missakian’ı düşündüm eğer kendimi bıraksam yağmur olabilirdim yağardımkasım’da bir çınar olurdum yaprak yaprak dökülürdüm kalbimi sıkı…
Sabit dudak ruju epeyce telefon Kirpikleri devirip göğüs geçirmeler Burnu rendelenmiş memeleri silikon Ağızlıkla çakmağın alevini içmeler ………………..
ay soluk soluğa yıldızlar akla ziyan bir irilikte uzaydan yanmış kibrit kokuları koklasam korkarım koklamasam gizli yılan ıslıklarıyla özsuyu zaptediyor…
birden demir kuşlar fazla şehir demir ağaçların tamamladığı yeşilden sarıya gözleri değişir gagaları kırmızı neon yaprağı asmalımesçit’te dolmuş durağı yarı…
claude diye bir ülke siyah palmiyelerin değişerek her gece genç kızların öptüğü yanlış erkekler gibi çizdiği raphael’in şüpheli dudakları ayva…
varsa devran içinde devran bu devranın devranıyız biz o canlar ki cananından taşra düşmüştür cananıyız bizgönül mahzun ay karanlık yıldızlar…
Kim Kaldısilah atılmıyor güvercin şakırtısıdır şafakta yaldızlanan şadırvanda su ıhlamurlarda ezan görkemli bir namaz uğultusu heyhat hamzabey cami-i şerif’inden kim…
Bir bıçak ısırmasın ömer haybo dişleri çıtır çıtır çelik yanılıp beyoğlu’na çıkmasın topraklüle sokağını tutmasın bütün şaraplarölü kırmızı bütün kadınlar…
Prenses Zinia’yaUzun rüzgârlar karanlığın dalgın sansarları Atlayıp dağıtırlar telaşlarıyla ürperen karları Sihirli bir lambadır bardaktaki güller gecedeYıldızlar donmuş göllere düşen…
şaşı rıdvan şaşı allahın belası yaradana yan bakmış yedi silsilesi dua namaz b………………..
Yağmurda Sis Düdükleriimdat çığlıkları mıdır bir felaketi mi duyururlar anlaşılmaz söyledikleri salkım saçak çökerler karanlığıma yalnızlığımı dağıtırlar ………………..
O Sözler Kio sözler ki acıdır mapusane avlularında demirli kırbaçlar gibi şaklar o sözler ki sırasında çiçek açmış bir nar…
Kız sen burda yeni misin peki leyla nerde Hani çekirdek gözlüm örümcekten korkan Kim ulan beni herkes tanır git patronuna…
yankılanır abanoz sokağı’ndan fahişelerin tamtamları tamtamları ingiliz sarayı iki adımlık yer viyana oteli tenha bir liman koridorlarında bıyıkları ıslak gözleri…
Emirgân’da Çay Saatiçerağân sarayı’ndan büyükdere’ye üşümek sonbaharında eski çınarların uzadığı yerde gizlice akşamların başlayıp adetâ kendini dinlemeye kafeslerin ardında bol…