Bunları da Okuyun
Browsing: Eray Canberk
güzü kimse anlamıyor beni kimse anlamıyor şimdi yağmurdur yağan çünkü yollar ıslanıyor bir ………………..
kimsenin görmediği gizli bir eylülde yollarda yürür tenhalığa yatkın hüznü bir sigara tüttürür inceden ince geceye saklar bir kimsesizliği andıran…
kapalısın kendi dört duvarında gündüz -biraz sınırsız- gece -evde odada………………..
Kentler daralıyor, yollar daralıyor, Kaldırımlar daralıyor, daralıyor bahçeler bile, Daralıyor masallara sığmayan evrenimiz. Yüreklerimiz daralıyor gün geçtikçe. Oynayacak y………………..
martılar karalardan denizlere dönüyor denizlerde dalgalar yosunlar ve köpükler kimsesiz günlerimizin kırılmış gönülleri sizi bekleyen vardır aynı düzen içinde fırtına…
aklınızda mı uzakta ölümler olduğu kaç kişi gitti dövüştü ve vuruldugelir mi gelmez mi kim bilir kim bilir hangi uzak…
güz gelse yağmur yağsa yorgun olsak özlesek uykuları yatakları yalnızca bir anne gibi bizi oralara g………………..
Soğuk suda çarpa çarpa yıkadım Yüzümün niyeti bir aşk şiiriAyçiçeği Gümüş çiçeği, Kavun Karpuz Mevsimi Çiğdem: yağmur sonu çiçeği İlk…
hiç değişmedi san sen öyle dıştan gir içeri -göz göz olmuş-ama yerinmez………………..
niçin senden ayrı bir kaderi yaşıyor kafasını yasak bir kitap gibi yüreğinde taşıyarak sonra sen sarı saçları salkım saçak ve…
gülyüzlü çocuklar ve İstanbul görünüşleri kör bir adamın sattığı bayram tebrikleridir daha çok izinli askerler ve inşaat işçileri almak için…
bazı işler gecikir günlük koşuşmalarda aklımızdadır oysa (özürler hayıflan………………..
belki de hemşeriyiz ama sorma nerden diye bir yakınlık çıkarsana………………..
sevdam seni durmadan can evinde yeşertir çiçekçe ve çocukça sıralı sırasız ikide bir nice yıkım nice………………..
Sabah olunca gidelim tanyeri ağarınca yüreğimiz yine ve yeniden paramparça ne varsa bizi yılgın eden gidelim üstüne gidelim tutsaklığın yenilmişliğin…
hesap işi vuruş açı yansıtma banda çarpan top gider değer (mi acaba)
doğduğum yerden kopup doyduğum yere vardım her şeyimi unutup yarama tütün sardımselam benden eşe dosta karım yorgun oğlum………………..
aşağı kattaki teyze çiçeklerini canı gibi seviyor çocuk gibi bakıyor onlara ama biz bahçede oynarken horluyor bizi çiçekleri gibi davranmıyor…
bir yaralı kızıl kuş gibi düşerdi güneş karanlıklar başlardı sıkıntılı ve uzun ondan kaçarcasına dönerlerdi adamlar yenilmiş değil ama biraz…
bu kent büyük bir ihaneti gizliyor sabahlara dek inlemesinden belli seni nasıl uzak kentlere götürsem nasıl uyutsam nasıl dinlendirsem bu…