Bunları da Okuyun
Erdal Alova
Sağanak yağmurlar gibi ağlamak istiyorum Ağlamadığım bütün ağlayışları………………..
Yol boyunca gelincikler…Çiçek………………..
Kötü bir bahçıvan Nasıl titrer de diktiği çiçeklerin üstüne Öbürlerini unutursa Ben de yer beğendireyim derken………………..
Ak kağıda geçirirken şu kara-yazıyı biliyorum yine bir acemilik etmedeyim. Ama bu yüzden yazmayacak değilim. Sağ çı………………..
Işık kökleri büyük gizin Bir çakıp kaybolan………………..
Bir bulut kaynar dünyamız üstünde ………………..
Havada uçuşan hafif ezgiler farksız poyrazla dağılan sivris………………..
Yeni yıkanmış çingene kızı B………………..
Böyle, diyordu, işte böyle Bir şehrayin çıkardım Ben her yalnızlığımda………………..
Ben bir cüceyim küçük bir yanlışı doğanın çocuklara anlaşılmaz büyüklere gülmeceyim.Ben bir deliyim mahallenin bir tanesi her işin altındaki, aşıkların…
Bir mavi tuba ki kökleri damda hem cennette açar hem cehennemde…………………
Midyecimin tablasında kamyonum………………..
Bütün gece seviştiler Kilere giren iki çocuk gibiŞarap içtiler ağızlarındanUt yerinden kişniş kokladılarBütün gece sevi………………..
Her şeyin yüreği vardır.Toprağın yüreği tohumdur acı acı çatlar.Göklerin yüreği güneş………………..
Suda kendine bakıyor suSaçlarını çözüyor sonra, Dudaklarını boyuyor, ………………..
Güneş son kez baktı kızıl anahtar deliğinden (o muydu dışarda kalan, biz miydik?) sonra eyvallahı çekti mor bir tebessümle gök…
her dağ bir gün açıklar sürgün bir deniz olduğunucam sıkılınca kendinden kum dilinde konuşur
Fırlatıyor iğnelerini kaktüs kadın Sarınca bir erkek kokusu tuz çölünü Baldıranlar akıyor memelerinden