Bunları da Okuyun
Halim Şefik Güzelson
Gülünkisi bir kolaylık Başka çiçeklere götürüyor insanı Kır çiçeklerine Sonra da dikenlere Dikenlerin sonsuz güzelliğine Gülünkisi bir kolaylık
O geceler uyku tutmazdı birimizi Deli ederdi kanat sesleri Turnalar geçerdi yıldızlı karanlıkta Katar katar Öylecene sabaha ulaşırdık ürpermiş Neden…
Benim halkım Yepyeni bir uygarlık yaratacak güçtedir Şimdileri Kederdedir umuttadır düştedir Gözü yaşlı türkü söyler İki eli iştedir Benim halkım…
Bayanlara baylara Kafası olanlara Bir de kitapsızlara Ben kitap satıyorumYelkenlere serenlere Emmilere yeğenlere Emek emek diyenlere Ben kitap satıyorumBen atlarım…
Güzel destroyer Ben senin küçük tekneni seviyorum Yaralar içinde limana dönüşün Unutulur mu hiç
Nerdesiniz resimli kitaplarım Yazıya başladığım defter Küçük elimden tutan Nihal öğretmen nerdesinGurbetteki arkadaş sen de nerdesin Yıllarca çalıştık tükenmedi çilemiz…
Kalkınmada ilk şart eğitim Eğitim kitapları olur Çocuk hepimizin akıllısı Siz okursanız o da okur
Şimdi nerede olmak isterdim Kadıköy’de Fikirtepesi’nde Murat Sinemasının karşısındaki kahvede Ya da Sarıyer’de iskeleye çok yakın bir evdeAma Burası da…
Masallarda adı geçen yemek Bol soğanlı börülce Yarın da ondan pişirsek
Sana kimse ekmek vermiyor mu bobi Ben vereceğim Seni kimse sevmiyor mu bobi Ben seveceğim
Bu bir kılıç balığının öyküsü Yazılmasa da olurdu Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu Uskumrunun arkasından gidiyorduk Sürünün içinde…
Boğaziçi kıyıları erguvana büründü Bahar geldi Orhan Veli Urumelihisar’ında göründü Bahar geldi işçilerin de hali başkalaştı Bahar geldi ayaklarım birbirine…
Oynaşan yapraklarından bir hışırtı Dinmeyen bir hışırtı Aynalı yapraklarında Gördüğüm günden beri kendimi Ne Hint’teyim Ne Çin’deyim Evrensel bir cümbüşüm…
Onu çok seviyorum Yoruluveriyor Çakmakçılar Yokuşu’nu çıkarken Onu çok seviyorum Saçları kızılca
Burda Halim Şefik yatıyor Biz yakından tanıdık onu Pek cana yakın bir çocuktu Varsın uyusun ağzında biberonu
Ozan bile olsan kardeşlik Gözden ırak tutamazsın geçimi Pek boşuna geçirmedim ömrümü Türküledim nakışladım içimi
Bir türkü söylüyorum gece vakti Bunu belki dışarıda sarhoşlar da söylüyor Geceniz hayırlı olsun dostlarım Siz de benim gibi yatacaksınız…
Bilemedim değerini gündüzlerin Bilemedim değerini gecelerimIşıkların Seslerin Sizlerin hele sizlerin
Bir Fenike yelkenlisi gibi Yabancı alazlar yanlarına Çıplak esirleri taşırlar Ömrümün ufacık limanlarına
Benim için üç makina var Üç Yazı makinası Dikiş makinası Bir de Fotoğraf makinası Öteki makinalara gelince Öteki makinalar Canım…