Bunları da Okuyun
Browsing: Mehmet Akif Ersoy
Doksan senelik ömre, İlâhî, bu mu gâyet? Bilmem ki ne âlem bu cedel-gâh-ı maîşet! Korkunç oluyor böyle hakîkatleri, gerçek, Sa’dî…
Beş – on gün oldu ki, mu’tâda inkıyâd ile ben Sabahleyin çıkıvermiştim, evden erkenden. Bizim mahalle de İstanbul’un kenarı demek:…
Geçende, Yayla civârında bir ufak cevelân Bahânesiyle, bizim eski âşinâlardan Bir attarın azıcık gitmek istedim yanına, Ki her zaman beni…
Ey nûr-i ulûhiyyetinin zılli avâlim, Zıllin bile esrâr-ı zuhûrun gibi muzlim! Kürsî-i celâlin -ki semâlarla zeminler Bir nokta kadar sahn-i…
Dönen muhît-i nigâhımda yâl ü bâlindir, Bütün hayâlim o fevka’l-hayâl hâlindir. Zalâm-ı hayrete düşmüş, batar çıkarken ümid, Önünde rehber olan…
«Hemşîrezâdemdir. Dört yaşında öldü.» «Bütün gün işte boğuştum, içim sıkıldı. Yeter! Yarın da aynı mezâhimle uğraşıp duracak Değil miyim? Bana…
Emîr Abbas Halim Paşa HazretlerineHavâ ağırdı, fakat, pek dokunmuyordu sıcak; Gurûba vardı esâsen yarım sâ’at ancak. Yakındı sâhile mihmânı olduğum…
Ey bülbül-i ter-zebân-ı irfan, Dem-beste nevâlarınla vicdan. Hem-safvet-i rûh olan o âvâz Oldukça harîm-i canda dem-sâz, Pâmâlim olur bütün avâlim;…
«O mü’minlere ind’allah ecr-i azîm var ki: Birtakım kimse-ler kendilerine «Düşmanlarınız sizin için kuvvetlerini top-ladılar; onlardan korkmalısınız» dedikleri zaman bu…
«Müslümanlık huyun güzelliğinden ibârettir.» Hadîs-i ŞerîfBiz ki yarmıştık şu’ûnun en büyük ummânını; Çiğnemiştik yükselen emvâc-i bî-pâyânını; Biz ki edvârın, kurûnun,…
«Kimin bu dünyâda gözü kapalı ise âhirette de kapalı, hattâoradaki şaşkınlığı daha ziyâde.»Nihâyet neyse idrâk ettiğin şey ömr-i fânîden; Onun…
«Kim müslümanların derdini kendine mâl etmezse onlardandeğildir.»Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile… Âlem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nâfile! Kaç hakîkî…
«Tâkat getiremeyeceğimiz yükü bize yükleme, Allah’ım…»Ey bunca zamandır bizi te’dîb eden Allah; Ey âlem-i İslâm’ı ezen, inleten Allah! Bizler ki…
«Ey müslümanlar, Allah’tan, nasıl korkmak lâzımsa öylecekorkunuz…»Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır; Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır. Yüreklerden çekilmiş…
Tutun da zerrelerinden, çıkın sehabiyye Denen yığın yığın eşbah-i as-ümaniye; Hülasa, alem-i imkanı devredin; o zaman Şühuda bağlı bir imanla…
Safahât’ımda, evet, şi’r arayan hiç bulamaz; Yalınız, bir yeri hakkında «Hazîn işte bu! » der. Küfe? Yok. Kahve? Hayır. Hasta?…
– Vapur yanaştı mı? – Çoktan! – Demek ki Köprü’deyiz… – Aman, şu yolcular insin! .. – Fakat bilir misiniz,…
Sinîn-i ömr-i şedâid-güzîni olmalıdır, Cebîn-i pâkine pîrin bu çîn-i ye’si veren. Elinde tartısı, dûşunda mülk-i seyyârı; Yürür… Önünde mezar, arkasında…
Büyük bir şâirin düstûr-i hikmettir şu ihtârı; Velev duymuş da olsan yolsuz olmaz şimdi tekrârı: «Geçen geçmiştir artık; ân-ı müstakbelse…
Bizim Cemîle Ferîde’yle bir sabah gelerek, «Unutma beybaba, akşam birer hotozlu bebek, Getir, kuzum…» dediler. Ben de kızların keyfi, Kırılmasın…