Bunları da Okuyun
Mehmet Akif Ersoy
Şerif Ali Haydar Paşa HazretlerineNâr-ı beyzâ mı nedir, öğle zamânında güneş? Tepesinden döküyor beynine âfâkın ateş! Yıldırım yağmuru şeklinde inen…
Mister Archibald Bullok Roosevelt Cenablarına –Şu mâcerâyı işittim birinden, üç sene var, Olur ki dinleyecek bir meraklı kimse çıkar…… Zevâli…
Olsaydı beşer gaybı da idrâke muzaffer, Bir kimseye âsûdelik olmazdı müyesser.14 Temmuz 1898
Seni bir nûra çıkarsam, diye, koştum durdum, Ey, bütün dalgalı ömrümde, hayat arkadaşım! Dağ mıdır, karşı gelen, taş mı, hep…
Ya bu âlemde vefâ yok zâten, Ya vefâsız bütün ebnâ-yı zaman; Kime ok atmayı öğrettimse Sonra bir gün beni de…
Bir gün satılık bir köle gördüm gidiyordu Bîçâre dönüp sâhibine böyle diyordu: Çok bende bulurlar sana benden iyi, lâkin Bulmak…
Bir gün azıcık kazmayı vurdum yere, nâgâh Aks etti derinden bana şu nâle-i cangâh: Zinhâr yavaş vur ki bu toprak…
Ey bâd-i sabâ, ahde vefâ, böyle mi sizde? Yelkenle koşarken hani, kırlarda, denizde, Hâtırlamadın Heybeli’den geçmeyi, heyhât! .. Gûyâ edecektin,…
Şair EşrefAsırlardır ki «insâniyyet»in olmuş da mahkûmu, Asırlar var ki, İslâm’ın hederdir hûn-i mazlûmu… «Ne gördün, Şark’ı hep gezdin? »…
Sa’dî, o bizim Şark’ımızın rûh-i kemâli, Bir ders-i hakîkat veriyor, işte meâli: «Vaktiyle beş on kàfile sahrâya düzüldük; Gündüz yürüdük…
Fakat bu, ırzını dellâla vermiş, alçaklar Muhîti levse henüz bulmayınca âmâde; «Diyâsetin edebî şekli sökmüyor sâde… «Bir öyle felsefe lâzım…
Nühüfte kalb-i ketûmunda leyl-i deycûrun, Seninle biz iki âvâre-ser idik gûyâ: Ki tâ ebed kalacak muhtefî nazarlardan, Meğer ki onları…
(Henüz, on dokuz, yirmi yaşlarında iken bu cihân-ı zulmete vedâ ederek, âlem-i nûrânûr-i dîdâra yükselen yâr-i cânım Hilmi hakkında)Nihâyet oldu…
Bakma kabristânın ancak sâha-i medhûşuna, Dur da bir müddet kulak ver nâle-i hâmûşuna! Kalbi hiç benzer mi bak sîmâ-yı heybet-pûşuna?…
Ne lâhûtî geceymişsin ki teksin sermediyyette; Meşîmenden doğan ferdâya hayrânım, ne ferdâdır! Işık nâmıyle vicdanlarda ondan başka bir şey yok;…
Hudâ râzî değil, halk istemez, hilkat «gebersin! » der; Şu benden hoşlanan kim? Yoksa, hâşâ, ben mi hoşnûdum? Hayâtımdan inerken,…
Binbaşı Ömer Lûtfi Bey kardeşimize«Biraz da kahveye çıksak…» demişti arkadaşım. O doğru söylemiş amma ben eğri anlamışım: Mahalle kahvesi nerden…
Üstâd-ı necîbim Ali Ekrem Bey’e Yok ya Abbâs’ı bilmeyen, kimdi? … O sahâbîyi dinleyin şimdi: «Bir karanlık geceydi pek de…
Derler ki: Ümeyye’den Hişâm’ın Devrinde, yakınlarında Şâm’ın, Üç yıl ekin olmamış kuraktan. Can kaydına düşmüş artık urban. Her hayme mezâr…
Konduğu her gusn-i ter minberidir bülbülün, Zemzeme addettiğin hutbesi, faslu’l-hitâb .Reng-i hakîkat nedir, fark eden ebsâr için, Goncada matvî duran…