Bunları da Okuyun
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran Şiirlerinin Yer Aldığı Kategoridir.
Ateşi ve ihaneti gördük. Düşman ordusu yine başladı yürümeğe. Akhisar, Karacabey, Bursa ve Bursa’nın doğusunda Aksu, çarpışarak çekildik… 920’nin 29…
Gözleri, kulakları, elleri, ayaklarıyla, han hamam, apartıman ve konaklarıyla, çatal, bıçak, tabak ve bardaklarıyla, 16 sayfaları, baskı makinaları-tanklarıyla, yamak ve…
O, yalnız ağaran tanyerini görüyor<b………………..
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, ………………..
1 Senin adını kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım. Malum ya, bulunduğum yerde ne sapı sedefli bir çakı var, (bizlere âlâtı-katıa…
Belki ben o günden çok daha evvel, köprü başında sallanarak bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım. Belki ben o günden…
Kardeşlerim bakmayın sarı saçlı olduğuma ben Asyalıyım bakmayın mavi gözlü olduğuma ben Afrikalıyım ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda…
Korkunç ellerinle bastırıp yaranı dudaklarını kanatarak dayanılmakta ağrıya. Şimdi çıplak ve merhametsiz bir çığlık oldu ümid… Ve zafer artık hiçbir…
Sen benim sarhoşluğumsun ne ayıldım ne ayılabilirim ………………..
Behey! kaburgalarında ateş bir yürek yerine idare lambası yanan adam! Behey armut satar gibi san’atı okkayla satan san’atkar! Ettiğin kâr…
İlk göz göze geldiğimiz günkü elbiseni çıkar sandıktan, giyin,kuşan, benze bahar ağaçlarına… Hapi………………..
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve…
Alarga gönül: Demir al… Kırmızı bir amiral gibi kaptan köprüsüne çık… Karşında deniz: kaşı çatık sana bakan kocaman mavi bir…
zoe’ydi adı ismim tanya dedi onlara (tanya; bursa cezaevinde karşımda resmin bursa cezaevinde, belki duymamışsındır bile bursa’nın ismini bursa’m yeşil…
11-11-1933 Bursa HapishanesiBir tanem! Son mektubunda: ‘Başım sızlıyor yüreğim sersem! ‘ diyorsun. ‘Seni asarlarsa seni kaybedersem; diyorsun; ‘yaşıyamam! ‘ Yaşarsın…
Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin.…
Akşamdı adı bahar mı gül mü güz mü ilk görüşte gülmeye başlamıştı biraz dalgın sesi titrek selam vermemiştim oysa belkide…
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin? Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık…
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.…
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler.Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşınd………………..