Nazım Hikmet Ran

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey. Dünyanın en güzel sesind………………..

Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi Geceleyin ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gib………………..

Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim Gümbür gümbür b………………..

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor Onlardan kalbime sevda geçmiyor Ben yordum ruhumu biraz da sen yor Çünkü bence şimdi h………………..

Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda…

Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime, toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum. Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen ve meçhulüm değilken güneşin…

Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken…Ne güzel şey hatırlamak seni:…

Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün Bu kadar benden uz………………..

Kale kapısıdan çıkarken ölümle buluşmak üzre, son defa dönüp baktığımızda şehre, sevgilim, şu sözleri söyleyebileceğiz: “- Pek de öyle güldürmedinse…

kışlamız gömülünce karanlığa ineceğim sokağa pencereden. bir saat içinde varırım dağa. gel dağa çıkalım İzmirli teğmen………………..

ayrılık demir çubuk gibi sallanıyor havada çarpıyor yüzüme yüzüme sersemledimkaçıyorum ayrılık kovalıy………………..

yıl 62 Mart 28 Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim…

……….Çınarı yıkmak için baltayı köküne vururlar. evi yıkmak için sokarlar kundağı temele. Kartal uçmaz olur kanadı kırılınca. düşünebilir miyiz………………..

Bana bak! Hey! Avanak! Elinden o zırıltıyı bıraksana! Sana, üç telinde üç sıska bülbül öten üç telli saz yaramaz! Bana…

Yeşil selviler, beyaz mezar taşları ve elyazma kitaplar vardı manzarada. Gün akşama yakındı ve durgundu.Bir yemiş sofrasının başında bağdaş kurmuş…

Bir kafes. Bir kanarya kuşu. Sarı kanatların tellere vuruşu. Kitaplar, kitaplar, Puşkinden Mayakofskiye kadar şiir kitapları.. Kitaplar, kitaplar, Felsefe -…

Demirhane bacası ki yağmurda ümitsiz ve müntekim dururdu. Ve rüzgâr ki kendini kaldırıp kaldırıp demirhane bacasına vururdu. Ve siyah bir…

Hangi şehir şaraba benzer? Paris. lk bardağı içersin buruktur, ikincide dumanı vurur başına, üçüncüde mümkünü yok masadan kalkmanın Garson bir…

BİRİNCİ BÖLÜM1Bir gerçek âlemdi gördüğün ey Celâleddin, heyûlâ filân değil, uçsuz bucaksız ve yaratılmadı, ressamı illetî-ûlâ filân değil. Ve senin…

Dağıldı birdenbire alnına düsen saclar. Birdenbire toprakta bir şeyler kımıldadı. Bir şeyler konuyor karanlıkta ağaçlar. Çıplak kolların üşüyecek.Uzaklarda göremediğimiz bir…