Bunları da Okuyun
Özlem Tezcan Dertsiz
yüzme bilmeyen bir kaptana vuruldum utanma mevsiminden kalan gül kırıkları suç işliyor kalbim ayıplanan limanda mendile bağlanmış üç lokum bu…
uzak bir savaştan aldığım derin gül yarası kadın olduğum için mi? elleri çamura bulanmış kentlerin saçıma sürdüğü kış, buğulu camlardaki…
yağmurunu linç eden bir ülkede, suçun damla olmaktı çiçekli bir saksı koymak, düzenin balkonunasütten kesilince sevmeler, zenci bir hüzün oluyor…
elmayı koparırken dalını gücendirmiş işliyor, acımasız bağ makası bu şehrin sağım solum sobe sırların aynasında, eski düşlere iki beden büyüğüm…
ay battı anne, çocuklar kanıyor sarhoş kent topluyor çekmecelerini pantolonu yırtık uçurtmalar firarda kim sobeler devler ülkesinde Gulliver’i? kirli bir…
ırmakları sev derdi babam göller yerine açelya yetiştiren gözleriylekızıl yeleli bir attı susuzluğum arayışım su dolu bir matara masalını yitirmiş…
ah dedim, çünkü geçti aşkın alfabesinde beyazlarımı giyip bir ömrü eskitmeyecin kaçmamışken daha sihirli lâmbalardan çocuktum suluboya bir masalın başkentindedokuz…
ateşi söndür, bu sesi tanıyorum ilk dudaklar unutuyor, büyüsünü öpmenin yağmaladık sözcükleri, korsanlık bitti mevsimidir, gemiyi terketmenin. durgunsun, suyum bulanık…
TanePatiskadan bir neşe alçacık penceremde Yavaşça kapanıyor yasakların üzeri Parmak hesabında daha acılar Takvimlerle işi yok beyaz günlerinÇocuktu kar, sevinçler…