Bunları da Okuyun
Sadettin Kaplan
Tavuslu sandıklarda bohçalı zamanların, Birer kelebek gibi uçtu naftalinleri… Sevda şölenlerine uğrun gelen anların, Kül oldu son yangında o sedef…
Kafeste kuş sesi korkuya fanus Yok faydası korkunun ecele Gönül kadehinde umut Dipsiz bir okyanus Tutunup gün ışığına Geceyi saçlarından…
Bu sevdayı senin ile bölüştük Çekiyorum çekiyorsun bir tanem Bülbül gibi bu nağmeye alıştık Şakıyorum şakıyorsun bir tanemBiliyorum eremeyiz murada…
Kuşların kanadında bahar kırıntıları Unutulmuş bir şarkı sözüne benzer gülüm. Nerde mızrabı telde eriten o yer gülüm? Sessizlik, meyanıdır en…
Şu bağrımı soğutacak karı olan dağı bilsem Uludağ mı Erciyes mi Palandöken mi Ilgaz mı Yaşımı bildiğim kadar yaşadığım çağı…
(Eshâb-ı Kehf’i düşünürken…) Kuş uçar kervan geçer sevenler yârdan geçer Umut yüklü kervanlar çok uzaklardan geçer Uyur bu çölde zaman…
-Sahildeki sevgiliye-Ne avutur gönlümü denizi öpen kıyı Ne martılar çığrışır özlediğim şarkıyıBir deniz öfkesidir yüreğimde kıvrılan Hoyrat sesimde benim türküler…
Bizim köyün etekleri dantelli Desenleri bin çiçeğin özüdür Gelinin sevdası yüzünden belli Yiğitlerin sözü “erkek sözü”dürBizim köyün yaşlıları pehlivan Gün…
Yüce Tanrım seni yazmış gönlüme Silemezsin, çiz de bitsin bu çile… Seneler bin düğüm atmış ömrüme Çözeceksen çöz de bitsin…
Sen düş zülüflerinde tomuran gülsün büyülü Ben düşmüşüm yoluna ölümün hayat denen Sen sevene serap olan hayallerin gülü Ben ejderha…
Arkam sıra attığınız kahkahaları Birer çiçek gibi yakama taktım Ben ırmaktım Delidolu aktım Ama siz göldünüz…Ben eğilip su içerken dereden…
Bir yolun ortasındayım Yolcu da ben yol da benim Sebil çeşme tasındayım Akan sudur benim payım Sahip de ben mal…
Bozkır ufuklarında mor akşamı soluyan Bir kara tren gibi geçtin içimden yine Buhar-buhar duman-duman ey yar Ey buğulu bardakta susadığım…
Bir ter damlası gibi süzüldün şakağımdan Ölüme öykünerek şahdamarın üstüne Alnımın ortasına küçük bir nokta koyup Varla yok arasında işte…
Bakan görmez gören bakar Bilen bilir ne nicedir Ah var ki cihanı yakar Ah var ki ahtan yücedirYolu şaşırıp zamanda…
“Yok” yoktur Anadolu’nda, Diretirler dayatırlar… Ulaktır dilek yolunda Anadolu’da yatırlar…Telli Baba, Tüllü Baba, Sarığı püsküllü baba,.. Düğümlerken muradını, Bilen var…
Ürküttüler gözümde dinlenen yağmurları Artık su içmiyorlar avucumdan serçeler Kapatın gözlerime açılan pancurları Çarpar beni ışıklar, ışıklar beni çelerGün doğacaksa…
Bir türkü çığlaşır çağlara karşı İçimde koptukça bir kopuz teli Eserken başımda sevdanın yeli Bülbül figan eder bağlara karşı Düğümleyip…
Gittin bir akşamüstü akşamcıl gülüşünle Sürüyüp eteğinde en taze akşamları Günün dönemecinden düne dökülüşünle Sararttın gözlerimde firûze akşamlarıKervankıran’ı ufka birlikte…
Her seher dilde bir gül Biter Allah aşkına O dil ki olur bülbül Öter Allah aşkınaPişmek öylesine zor Nasıl yandım…