Bunları da Okuyun
Browsing: Sefa Kaplan
insan ölse de merakları ölmüyor, ne kadar “ben hazırım” dese de bir şeyler eksik kalıyor yine de, okunmayı bekl………………..
gecedir kandillerden mevsime eylül düşer bir gül tenhalaşırken kıbleme bin gül düşerömrüm kuşatmalarında beyhude bir intihar acı………………..
görünmez ölümlerdi milattan öncekiler gizemli sularıyla bir başka ırmak olanşimdi evleri varmış istemez caddeleri çok gelen sevinçlere gitmelere kıyar mı…
-oğuz atay ve bütün disconnectus erectus’lara- 1 hadi gülüm koy heybene hüznünü bir parça beyaz peynir bir parça kalbi harap…
her sabah ayna tarak fırça sonra yüz böyle ne güzelsiniz biraz daha gülünüz sanmam – göz yanılır hem bütün gördüğünüz…
Yaz – bir beyaz buluta dönmüşken hikayesi Dağılır ufkumuzda iri gözleri ve ince parmakları Hangi sevdalardır savrulan Ve hangi acılardır…
mübalağa yorgunum bu ölüm bâzârında gözlerimin akında cesedim ışıldıyor acım dirhem etmezken ağır geldim hayata münzevi bir gecede direnmek de…
mecusiyim,mecusisin,mecusi- ateş yakar çekilip mağaraya gelincik olmak da var bağbozumu düşleri yanardağlar ararken.- Akşam ki bir çocuktur saçları kısa kırpık…
şimdi bütün bir yaz gayet mücehhez bir katil uyandırır feride’yi gardiyan uykusundan ve hüzün tetiktedir maktulden daha adil vazgeçer diye…
kafdağı’nı aşan bulut anan baban sağ mıdır beynindeki görklü tırpan bir uluca dağ mıdırcinnet mülkü devşiren kan kayseri ankebut rahimde…
cesetlerinden cinnetler devşirdiğim bu kent -ben ölürüm ah gülüm- cennete döner bir günömrümün hikayesi buğulu bir intihar bu titrek aydınlığım…