Bunları da Okuyun
Browsing: Charles Baudelaire
Bin seneden ziyâde yaşamışım gibi hatıralarım var.Hesap pusulaları, şiirler, muhabbetnâmeler, dâvâlar ve şarkılarla, makbuz kâğıtlarına sarılmış ağır saçlar dolu, çekmeli…
Durmadan kımıldanır iki yanımda Şeytan, Yüzer çevremde ele gelmeyen hava gibi. Duyarım ciğerimde onu yanan, tutuşan Sonsuz, tedirgin salar içime…
Siz aydınlık, kızıl bir güz göğüsünüz, Benimse içimde hüzün dalga dalgadır. Ve üzgün dudaklarımın üstünden deniz Çekilirken buruk anılar bırakır.-Cansız…
Gönlüm rahat, çıktım dağın tepesine, Hastane, hapisane, kerhane, araf, cehennem, Kent görünüyor tüm genişliğince,Çiçekler gibi açar tüm aykırılıkları. Boşuna gözyaşı…
De bana, kalbin uçar mı bazen, Agathe, Bu pis şehrin kara ummanından uzak. Başka bir ummana, sade renk ve hayat,…
Kardeşim, yavrum, Sana benzeyen bir yer Düşünüyorum; Gidip orda beraber Yaşamanın, sevmenin, Sevmenin ve ölmenin O yerde bir gün, Saadetini…
Bırak da uzun, uzun, uzun zaman içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü…
Göğsüme gel, sen acıma bilmez, sağır can, Tapılası kaplan, aldırışsız ifrit, gel; Gönül ister ki titrek ellerim şu tel tel,…
öfkeye, kine düşmeden vuracağım kasap gibi, musa ve kaya misali fışkıracağım gözünden,su versin diye sahra’ma, acıların özsuyunu. benim arzum umut…
Canavar bakışlı ruhlar gibi Yatağına geleceğim tekrar; Süzüleceğim yanına kadar, Dört yanım gecenin gölgeleri.Öpecek, öpeceğim, esmerim, Seni aydan soğuk öpüşlerle,…
Kalbim bir kuş gibi, hür ve şen şatır Uçuyordu kanatlar gergin; halatlar gergin Ve gemi kayıyordu, ışık saçan güneşin Sarhoş…
1 Soğuk karanlıklara geldi karışma günü; O pek kısa yazların ışığı biter yarın! Duyuyorum şimdiden taşlığa düştüğünü Acı gürültülerle çatırdayan…
Ey güzeller güzeli, sana demem o ki, Binbir ışıkla renk bezemiş gençliğini; Çizmek isterim resmini tez, Kucak kucağadır orada ilkyaz…
Koyu bir çamur bulup solucanlara uysam, Bir derin çukur kazsam cânım için cihanda, Serip kart kemikler’mi, bi yatsam, bi uyusam,…
İşte her çiçeğin sapında ürperti çağlar. Her çiçeğin bir buhurdan gibi uçtuğu lahza! Sesler ve kokular dönüyor akşam havasında, Hazin…
Bu akşam ölebilirim, rüzgar, güneş, sağanak, Kalbimi, kemiklerimi etti mi tarumar, Her şey bitti demektir; ne rüya, ne uyanmak! Aralarında…
“Sana nereden geliyor, dedin, bu garip hüzün, Çıkan deniz gibi çıplak ve siyah kayaya? ” – Hasadı erişti mi bir…
Hastalık ve ölüm çevirir küle Bütün ateşleri bizim’çin yanan. Aşk ve şevk dolu bu iri gözlerle, Kalbimin boğulduğu bu ağızdan,Bu…
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık. Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte: Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar…
Kökünden kopmuş o eski aşklarla Dopdolu yüreğin yine bir fırın Gibi alev saçar, bilirim, harla, Ve senin göğsünün altında hala…