Bunları da Okuyun
Octavio Paz
Günün kapıları açılır dilin kapıları gibi, bilinmeyene. Dün gece anlattın bana: Yarın imleri düşünmek zorunda olacağız, görünümü çizmek, planı tasarlamak…
At gözlü bir gece titrer geceleri, su gözlü bir gecen var senin uyuyan toprakta titreyen at gözlerinde, sır dolu sulardan…
Pierre Reverdy’nin anısına Geldiler: bir kaç kuş ve siyah bir düşünce. Ağaçların mırıltısı, trenlerin ve motorların mırıltısı, şu an geliyor…
Anımsama ile yiten yüz, dokunuşum ile parçalanan el, bin yıllık gülümseyişler üzerinde örümcek sürülerinin döndürdüğü saçlar, geçiyor önümdenyola çıkarak alnımdan,…
Her şey tehdit ediyor bizi: zaman canlı kırıntılarda ayırır gibi geleceğimle şu anda olduğum şeyi, palayla yılan gibi; bilinç, berrak,…
Avluda bağırıyor acı acı bir kuş, madeni bir para kasada. Tüyleri biraz hava, ve yok oluyor ani bir parıltıda. Belki…
Direnen öğleden sonralarıyla toplayıcı gece arasında genç bir kızın dik bakışı Bırakıp gidiyor defterini ve yazmayı, bütün varlığı tamamlanmış iki…
İnsan toz ise eğer düzlükten geçen ne varsa insandır Octavio Paz Türkçe’ye çeviren: İsmail Aksoy
Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta gözkapaklarının kırmızı yaprakları altında. Gömül vızıldayan sesin düşen sesin halkalarına ve uzaklarda yankılan dilsiz bir…
Beklenen saat bu masadan düşen sonsuzca lambanın dağınık saçı Gece döndürür pencereyi enginliğe Kimse yok burada isimsiz görüntü kuşatır beni.…
Yürüyordu kalabalığın arasında Sebastó bulvarında düşünerek bir şeyler. Kırmızı ışık durdurdu O’nu. Baktı yukarı: üzerinde boz damların, gümüş bir balık…
Yok bir ruh bu ağaçların arasında Ve ben bilmiyorum nereye gittiğimi Octavio Paz Türkçe’ye çeviren: İsmail Aksoy
Uzayda ben kendi içimdeyim uzay dışımda benim uzay hiç bir yerde ben kendi dışımdayım uzayda içinde uzaydır onun dışı hiç…