Bunları da Okuyun
Yabancı Şairler
Kurtuba Uzakta tek başına Ay kocaman at kara Torbamda zeytin kara Bilirim de yolları Varamam Kurtuba’ya Ovadan geçtim yel geçtim…
Ben ölünce; gömün gitarımla beni kumlaraBen ölünce, portakallarla naneler arasınaBen ölünce gömün isterseniiiz rüzgar gülüneÖlünce ben!
(Şiir ‘Cinayet Gırnata’da işlendi’ üçlemesinin 2. şiiridir)Ölümle başbaşa yürürken görüldü o Korkmadan tırpanından -Gene de kuleden kuleye güneş Çekiçler örsde.…
Saat beşte akşamlayın Tam saat beşte akşamlayın Ak çarşaflar getirdi çocuk Saat beşte akşamlayın Hazırdı bir sepet kireç Saat beşte…
Nasıl da yalnızsın evinde Amparo, aklara bürünmüşsün! (Ekvator, yaseminle sümbül arasında.) Avlunun o eşsiz fıskiyelerini dinliyorsun ve kanaryanın sarı inceden…
Ne boğa tanır seni ne incir ağacı, Ne evindeki atlar ne karıncalar Ne çocuk tanır seni ne de ikindi Ölüsün…
Korkuyorum yitirmekten o eşsiz; yontu gözlerini senin ve gece; yüzüme koyan ezgiyi, kimsesiz gülünü ah soluğunun,öylece.Yanarım bu kıyıda dalsız nesiz…
Dinle çocuğum ıssızlığı. Dalgalanan ıssızlığı, vadilerin kaydığı ıssızlığı, yankıların olduğu ıssızlığı, alınları toprağa eğilten ıssızlığı.Lorca
Bir çocuksu tatlılık almış sakin sabahı Ağaçlar da geriyor toprağa kollarını. Bir titrek buğu örtüyor ekinleri, ve örümcekler geriyor ipekten…
Ninni söylüyor akşam, portakallara.Kız kardeşim şarkı söylüyor: Dünya bir portakaldır.Ay ağlıyarak diyor: Bir portakal olmak istiyorum.Olamaz kızım, pembeleşsen de.Olamaz dönsen…
Ne şairin olmak isterim ne sevdalın. Aklamaz seni serildiğin çarşaflar! Ne düşü bilirsin ne gündeki parlaklığı. Mürekkep balığı gibisin, sıvanmış…
Deniz gülümsüyor uzaktan. Dişleri köpükten, dudakları gök.’Ne satarsın, deli kız rüzgarda memelerin? ”Suyunu denizlerin, yiğit, suyunu denizlerin.”Ne taşırırsın kara oğlan,…
Birçok kere yitirdim denizde kendimi Yeni kesilmil çiçeklerle dolu kulaklarım Dilim sevgiyle,acıyla dolu. Birçok kere yitirdim denizde kendimi Bazı çoçukların…
Karnındaki karanlık manolyanın Kimseler anlamadı kokusunu, Acıttığını kimseler bilemedi Dişlerinle sıktığın aşk kuşunu Binlerce Acem tayı uykuya yattı Alnının ay…
Yalnız bir kadın sanmıştım önce Oysa kocasını aldatan biri Irmağın orda buluştuk Gece Santiago gecesiIşıklar sönüp birer birer Yanmaya durunca…
İki karanlık güvercin gördüm defne dalları arasında Biri güneşti, öteki ay ‘Komşucuklarım’ dedim onlara ‘Mezarım nerde benim? ‘ Güneş ‘kuyruğumda’…
Gelmek istemiyor gece Ne sen gelebiliyorsun o yüzden Ne de ben gidebiliyorum. Ama ben gideceğim. Akrepten bir güneş şakağımı yesede.…
Ağız-KasideKapadım balkonumu duymak istemiyorum ağıtı ama yalnız ağıt var gri duvarlar ardındaÇok az melek var şarkı söyleyen çok az köpek…
Şenlik ateşleri yerleştirir boynuzlarını Çıldırmış bir geyiğin ikindi tarlasına, Gittikçe yayılır vadi. O küçük rüzgar Sıçrar bayırlardan bayırlara.Hava kristalleşir duman…
Ya Siz Bir bardaktan boya serptim, günün haritası üzre ben örtü vurdum; donmuş etle dolu bir tabakta gösterdim çarpık elmacık…